Günden güne eriyen değerlerimizden biri olan saygıya değinmek istiyorum bugün.

Hayatta bazı şeyler var ki kesinlikle ağırlığından zerre kadar bile değer kaybetmemeli. Bunların başında da saygı geliyor. Çünkü saygının duyulmadığı yerde her şey çözülmeyen bir düğüm olmaya mahkumdur.

Büyüklere duyulan saygıdan bahsetmiyorum. Ne yazık ki bizim toplumumuzda birçok şey yanlış biliniyor. Büyüğüme saygı duymam gerekiyor ama küçüğüne saygı duymam söz konusu değildir gibi düşüncelere sahip olan kişilerin sayısı oldukça fazla. Hayır efendim, o iş öyle değil. Küçüğüne de saygı duymak zorundasın, aynı fikirde olmadığın birinin düşüncesine de saygı duymak zorundasın. Yerel seçimlere sayılı günler kala gerek sözlü gerekse şiddet eylemiyle herkes birbirini kırıp geçiyor. Herkesin ağzında kirli bir siyaset çöplüğü var desem abartmış olmam herhalde .

Menfaat ve çıkarların ön plana çıktığı bu zamanlarda herkes kendine bir yol tutturmuş o yoldan gidiyor. Vatan, millet, toprak sevdası hak getire... Kimse kusura bakmasın ama birçoğu koltuk derdinde. Koştuğunu sağlama alma derdinde. Bugün sokak sokak esnafları ziyaret eden, hal hatır soran, insanların sorunlarını dinleyen , sorunlara ayak üstü de olsa çözüm getirmeye çalışan başta belediye bakan adayları olmak üzere , muhtar adayları ve meclis üyeleri adaylarını seçim bittikten sonra da sokaklarda görebilecek miyiz?

Bol keseden atılan vaatlerin kaçta kaçı hayata geçirilecek şahsen ben bir vatandaş olarak merak ediyorum. Her seçim döneminde aynı hikayeleri dinlemekten ve o hikayelerin mutlu sona erişememesinden bir tek ben şikayetçi değilimdir diye düşünüyorum. Peki neden bu verilen vaatlerin hesabı muhataplarından sorulmuyor?

Herkes söylediğiyle kalıyor farkında mısınız? Her şey sandığa gidene kadar. Ben sandığa gidene kadar ağa, paşa, değerli, kıymetli, önemli biriyim ama oylar verildikten sonra benim hiç bir değerim kalmıyor. Ulaş ulaşabilirsen makam sahibine...

Her yerde siyaset mevzuları çalkalanırken bugün herkes kendi tarafından konuşuyor tabii ki... Konuşmakla kalsalar iyi ama aynı fikirde olmayan, aynı siyasi görüşe sahip olmayan kişilerin birbirlerine yapmış oldukları hakaretleri, çirkin sözleri, ağıza alınmayacak sözleri duymak gerçekten insanlık dışı...

Saygının olmadığı bir yerde tüm değerleri öldürmüşsünüz demektir. Bugün iki medeni insan gibi siyasi görüşünüzü tartışamıyorsanız eğer bence siz siyaset yapmayın, evinize gidin ve köşenize çekilin. Adap, üslup, yol yordam öğrenene kadar da mümkünse siyaset yapmayınız. Çünkü başa gelmesini istediğiniz isimler yüzünden kalbini kırdığınız kapı komşunuz, aile bireyleriniz, iş arkadaşlarınız hatta eşiniz ve çocuğunuzla seçim sonrası yine yüz yüze geleceksiniz. Seçim çalışmalarının heyecanıyla belli ki saygıyı yitirmişsiniz. Saygınızı nereye sakladıysanız acilen bulup çıkarın ve insanlık namına saygılı olmayı becerin.

Bence sonuç ne olursa olsun, seçimi hangi partinin adayı kazanırsa kazansın en yakınınızda olan ve daima da olmaya devam edecek yakınlarınızın kalbini bir başkası yüzünden kırmaya değmez.

Hakkaniyetli bir seçim olmasını canı gönülden dileyerek herkesi saygı çerçevesinde bir seçim gününe davet ediyorum...