Yerel yönetimlerin yaptıkları ve yapacaklarının insana olduğu kadar bütün canlılara, çevreye karşı da duyarlı şekilde yapmalardı gerekir.

Hiçbir belediye başkanı veya belediye yönetimi, hiçbir bahaneyi öne sürerek çevreye karşı vermiş olduğu zararı, çevre kanunlarına aykırı olarak davranmayı kendisine hak göremez.

Selçuk Belediyesi gibi!

Selçuk Belediyesi’nin resmi plakalı vidanjörü, ilçede kuyulardan çektiği fosseptiği topluyor, sonra getiriyor atık su kanalına boşaltıyor.

Sebep, ilçede artan nüfusun acil ihtiyaçlarını karşılamak.

Sanki Selçuk İlçesi ilk defa yaz aylarını yaşıyor ve ilk defa yaz aylarında bu kadar nüfus görüyor.

Selçuk Belediye Başkanlığı olarak insanların ihtiyaçları için çözüm üretmek asli göreviniz ama bir diğer asli göreviniz çözümü yasal çerçeveler içinde ve özellikle de çevreye karşı saygılı şekilde üretmek zorundasınız.

Çarem yok diyerek, yasal olmayan yollara başvurarak, kanunları tanımayarak, çevreyi tanımayarak, insanların geleceği olan dünyayı kirletmeye hakkınız yok.

Çevre gününde, çevreci hareketlerle, çevreci gibi görünmek başka, konu çevre olunca ona göre hareket etmek, çevreyi korumak başka.

Selçuk’ta Selçuk Belediyesi’ne ait resmi plakalı araç, sağdan soldan aldığı fosseptikleri getirip, yoldaki logar kapağını açıp, çevreyi kirletmeyi göze alarak döküyorsa, burada ne o vidanjörün şoförünü, ne de şoförün yanındaki belediye çalışanını suç görürüm.

O aracın kayıtlı olduğu Selçuk Belediye’sinin başında olunan Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel’i direk suçlu görürüm.

Çevreyi katleden başkan olarak suçlu görürüm.

Kanunları tanımayan başkan olarak suçlu görürüm.

Küçük çocuklara çevre bilincini aşılamak için resim yaptırarak, kompozisyon yazdırarak, çöp toplatarak çevrecilik olmuyor derim.

Çevrecilik, çevre kanunları tanımak, kanun dışı işler yapmamak, çevreyi kirletmeye çalışmamak ve hatta çalışan olursa onu engellemekle oluyor.

Selçuk’un geleceğinde yaşayacak olan bugünün çocuklarının başkanlarından bunu bekleye hakları ise sonsuz derecede var.

Kanunlar size gerekeni yapar ya da yapmaz onu bilemem.

Kanunları koyanlar ve kanunları uygulayanlar düşünsün.

Ama Selçuk halkı, bu katliamın hesabını sandıkta kesin sorar.

Çünkü onların yaşayacağı başka Selçuk yok!