Hakan Dalay
SELÇUKLU TARİHİNDEN BİR KESİT; ‘DİRENİŞ KARATAY’
Değerli Okurlar;
Târihî içerikli filmler denilince akla hemen ilk gelen Hollywood yapımları olurken, uydurma bir geçmişten ve yüksek hayâl ürünü senaryolardan tümüyle münezzeh olan ve gerçek târihî arka plânı ile de aslâ muhtaç olmayan Türk ulusu, ciddî yapımlar perspektifinde maalesef hiç zikredilmemektedir.
Söz konusu tespiti delmeyi başaran ve bir öncülük vazîfesi de îfâ eden ‘Fetih 1453’ isimli sinema filmi ile başlayan yeni süreç, târihî senaryolara sâhip televizyon dizileri ile yükselen bir ivme çizmekle berâber; ‘Muhteşem Yüzyıl’ ve yan projelerinin yanı sıra, özellikle başta ‘Diriliş Ertuğrul’ ve diğer TRT yapımlarının yakaladığı büyük izleyici kitlesi olmak üzere sinema perdesinde de yüksek bütçeli yepyeni yapımlara yol açmayı başarmış gibi görünmektedir.
Diriliş Ertuğrul ile başlayan ve Osmanlı târihinin öncesine de ilgi duyulmasını sağlayarak ‘Selçuklular’a ilişkin bir târih merakının doğmasına neden olan yeni dönem, yeni meyvesini vermek için gün saymaktadır… Büyük Selçuklu Devleti’nin vasîli olan ‘Anadolu Selçuklular’ın 1243 yılındaki ‘Kösedağ Savaşı’nın ardından Moğol istilâsına boyun eğdiği dönemden bir kesiti ele alan ‘Direniş Karatay’ isimli yapım, yılın en iddâlı projelerinden biri olma vasfını taşımaktadır.
‘Kılıçarslan Köşkü, Sultan Kapısı, Ertaş Kapısı’ gibi târihî mekânların gerçeğe yakın prototiplerinin kurulduğu, savaş sahnelerinde 1.000’e yakın özel tasarım ok, yay, kılıç, mızrak ve kalkan kullanıldığı, 65 bin metrekare kapalı alanda gerçekleşen stüdyo çekimleri esnâsında savaş sahneleri için uluslararası standartta 45 kişilik dublör ekibinin özel koreografileri ile görev aldığı ‘Direniş Karatay’; dünyâ târihinin en önemli savaşlarından biri olan Kösedağ Savaşı ve döneme damgasını vuran devlet adamı ‘Emîr Celâleddîn Karatay’ın hikâyesini beyaz perdeye taşımaktadır.
Konuya kısaca değinecek olursak… ‘Alâaddîn Keykubat’ın zehirlenerek öldürülmesi üzerine tahta geçen oğlu ‘Gıyâseddîn’, babası gibi güçlü karaktere sâhip bir devlet adamı değildir. Bu zayıflık, Moğolların baskısını ve Selçuklu üzerindeki iştâhını artırmaktadır. Tüm tecrübe ve gücü ile halkı büyük bir direnişe hazırlayan Emîr Celâleddin Karatay; kadını, erkeği, genci ve yaşlısıyla Anadolu’nun sessiz kahramanlarını yanına alacaktır...
Yönetmen koltuğunda Selahattin Sancaklı’nın oturduğu ‘Direniş Karatay’da; ‘Âhî Evrân’a ‘Fikret Kuşkan’, ‘Noyan’ karakterine ‘Yurdaer Okur’, ‘Türkân’a ‘Burcu Özberk’, ‘Kutay’a ‘Alperen Duymaz’ ve ‘genç Mevlânâ’ya ‘Furkan Palalı’ hayat veriyor. ‘Emîr Celâleddin Karatay’ı ise usta oyuncu ‘Mehmet Aslantuğ’ canlandırıyor.
İlk Selçuklu dönem filmi olan Direniş Karatay için dev plato kuruldu, sokaklarında ise; döneme âit kasap, manav, fırıncı, kumaşçı ve benzeri meslek sâhiplerinin dükkânları bulunuyor. Sette, 500 kişinin aynı anda görev alması ile farklı bir rekora da imzâ atılmış oldu.
2017 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında, çekimleri Konya’da gerçekleşen ‘Direniş Karatay’, KTO Karatay Üniversitesi’nin yapımcılığında hayat bulan, Türkiye’nin ilk üniversite yapımı filmi olma unvânını da taşıyor.
Filmin, 9 Mart târihinde sinema seyircisi ile buluşacağını hatırlattıktan sonra; güzîde Selçuklu târihinin bu zorlu dönemine şâhitlik etmek ve benzer yapımların da artması ümîdiyle destek olmak üzere sinema salonlarını doldurmanızı şiddetle tavsiye ederim. İzleyin, izlettirin! Filme dâir eleştiri de vizyon ile birlikte yine bu köşede yerini alacaktır.
Esen kalın…
SEFA YAPICIOĞLU