Açtığın zafer yolunda yürümeye başlayalı 100 yıl oldu. Güvenip vatanı emanet ettiğin gençler, biz, hiçbirimiz 100 Yaşında değiliz. Seni görmedik... Seninle omuz omuza savaşmadık... Ama her birimiz sesin sanki kulaklarımızda yankılanıyormuşçasına heyecanlanıyoruz böyle günlerde.
Başkomutanı olarak sen ve silah arkadaşlarının kazandığı zafer, bugün sizinle savaşmamış insanların da hatırında olmalı zaten. Yaşlısının, gencinin hatta yeni konuşmaya başlayan çocuğun aklına yazılmalı yavaş yavaş. Bu bayramlar sadece bir tatil günü olmamalı. Bu bayramlar hatırlama ve kendine gelme günü olmalı.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başkomutanlığındaki Türk ordusunun, 30 Ağustos'ta zaferiyle sonuçlanan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, dünya tarihinin gördüğü en büyük kahramanlık destanlarından biri olarak tarihe geçmiştir. Sonrasında işgal birlikleri ülke sınırlarını terk etmeye başlamıştır. 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder
İlk kez 1924 yılında Afyon'da Başkumandan Zaferi adıyla kutlanan 30 Ağustos günü, Türkiye'de 1926'dan itibaren Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır.
Böyle günlerde kuru kuru özel günü anmak yeterli değildir. Düşünmeliyiz, dönüp şöyle bir göz atmalıyız 100 yıllık tarihe. Ne yapmışız, nasıl ilerlemişiz, nerede hatalar yapmışız.
Savaşarak, uğrunda kanlar dökülerek kazanılan bu topraklara 100 yıldır nasıl sahip çıkmışız?
Gelecek nesillere daha güzel bir Türkiye bırakabilmek umuduyla...
30 Ağustos Zafer Bayram’ımız Kutlu Olsun!