Sığırlarda Sık Soluma

Sığırlar dakikada 25-60 kez soluk alıp verirler. Ortalama 40-50 kez olarak kabul edilir. Bazı durumlarda solunum sayısı 80’in üzerine çıkar. Hatta dakikada 100 kere soluma söz konusu olabilir. Dakikada 80’in üzerine çıkan solunum sayısı anormaldir. Böyle bir durum birçok sorunu işaret eder. Mutlaka diğer belirtilerle birlikte değerlendirilmelidir.

Sık solumaya ağızda salya akışı, köpük, ağzı açık soluk alıp verme, dili dışarı çıkarma, yatmayı değil ayakta durmayı tercih etme, yem yememe, başı ileriye doğru uzatma, durgunluk gibi belirtiler eşlik eder. Bazen hayvanların bir yerde öbekleştiği de gözlenir.
Sık solunum ile birlikte gözlenen en önemli belirti yetiştiricilerin “karnını dövme” olarak tabir ettikleri diyafram solumasıdır.

Sık soluma ve karnını dövme söz konusu ise öksürük ve burun akıntısı olup olmadığına dikkat etmek gerekir.

Ayırıcı tanı açısından sık solumanın nelere işaret edebileceğini gözden geçirelim;

Solunum yolu enfeksiyonları, sıcak stresi, kalp sorunları, karın şişliği ve uzun, sıkışık nakliyeler sık solumaya sebep olur.

Sıcak aylarda ilk akla gelmesi gereken ısı stresidir. Her zaman burun akıntısı ve öksürük gibi belirtilerin olup olmadığına bakmak şarttır. Bazen solunum yolu enfeksiyonu ile karıştırılabilir. Veteriner hekim muayenesinde kalbin ve akciğerlerin stetoskopla dinlenmesi ayırıcı tanıya yardımcı olur.
Sıcak stresinde rektal ısı yükseleceği için ısı stresi ile solunum yolu enfeksiyonları arasında ateş almak suretiyle ayrıca tanıya gidilemez.

Solunum sıklığı (hızlı soluk alıp verme)yeni doğan buzağılarda da karşımıza çıkar. Yeni doğmuş olan buzağı göğüs (sternum) üzerine yatırılır ve izlenir. Burun delikleri temizlenir. Kesinlikle arka ayaklarından asılmaz. Bu eski uygulama artık yapılmamaktadır. Karın içi organların akciğerlere baskı yapması sebebiyle bu uygulama terk edilmiştir.

Yeni doğan buzağının derhal soluk alıp vermesini sağlamak için bir saman çöpüyle burun içi gıdıklanır. Bu uyarım ile buzağı soluk alıp vermeye başlar. İlk 20 dakika hızlı solunum görülebilir. Normaldir. Yeni dünyaya gelmiş buzağı karbondioksit -oksijen dengesini kurabilmek için doğumu takip eden ilk 20 dakikada sık solur ve böylece kan gazlarını normale çevirmeye çalışır. Sık ve hızlı soluma 20 dakikadan daha fazla devam ederse bir sorun olabileceği akla gelmelidir.

Sıcak stresinden buzağılar da çok etkilenirler. Buzağı uyuyor ya da oynuyorsa sorun yoktur.

Buzağı ayakta duruyor ve kafasını bir yere dayamış halde ise bu durum anormaldir ve buzağının kendini iyi hissetmediğini gösterir.

Hızlı soluyan sığırlarda eğer öksürük, burun akıntısı yoksa çevre sıcaklığı da yüksekse sıcak stresinden şüphe edilmelidir.

Sıcak stresi %50 nem oranı olan bir ortamda 22°C de başlar. Nem oranı yüksek olan yerlerde daha erken de başlayabilir. Çevre sıcaklığı 32°C’den yüksek ise sıcak stresi artık” ısı vurmasına” dönüşebilir.

Nem ve sıcaklık birlikte yüksekse ölüm söz konusu olabilir.

Bu durumu önlemek için suya erişimin çok kolay olduğuna emin olmalıyız.

Bir gölgelik altında, fan ve duş sistemleriyle serinlik sağlamalıyız.

Sıcak stresinde sığırların yaşadığı en büyük sorun metabolik asidozdur. Bunun dışında sığırlar susuzluk (dehidrasyon) ve immun sistem sorunları ile de karşı karşıya kalmışlardır.

Fan ve duş sistemleri ile serinletmeye ek olarak yemlere sodyum bikarbonat (yemek sodası) katılması, eğer katılıyorsa miktarın arttırılması özellikle tavsiye edilir.

Susuzlukla mücadele ve ozmoz dengesinin sağlanması için yemlere betain (Trimetil glisin =TMG) katılması büyük yarar sağlar

Sıcak havalarda yemlere selenyum, çinko, bakır, manganez gibi iz mineraller de katılmalıdır. Niyasin, tiyamin (B1 vitamini) ve metiyonin katılması da sıcak stresiyle mücadelede başarıyı arttırır.

A, D, E, C vitaminleri ile desteklemenin de önemli ölçüde faydası vardır.

Sık soluyan sığırların sıcak stresi altında olduklarını anlayarak yukarıda sayılan uygulamaları yapmak verim düşüklüğünü önleyeceği gibi, arkasından gelecek olan topallık ve döl tutmama sorunlarını, hatta ileri vakalarda hayvanın ölmesini de önleyecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.