Erdal Özyıldız

Erdal Özyıldız

Sıla-i Rahim

Sevgili Canlar;

İnsanlığın geldiği ve sonun hiç de iyi görünmediği bu zor günler bir kaç gün sonra mübarek Kurban Bayramı'nı karşılayacak.

Zor hayat şartları, bitmeyen hastalık ve ölümler sonrası iyice zayıflayan dostluk iyilik ve beraberlik inancı bizleri ruhen hasta olmanın eşiğine getirdi.

İşte tam da yaklaşan bu bayram öncesi dikkatlerinizi çekmek istediğim ve başarırsak bir nebzede olsa kenetlenmemizi sağlayacak bayram ziyaretleridir.Yani Sıla-i Rahim’dir

Sıla-î Rahîm: Hısım, akrabayı ziyaret etmek, onlarla görüşmek ve mektuplaşmak; alâkayı devam ettirmek, akrabanın kusurlarını affetmekdir.

Evet sevgili Canlar... Hepimiz, birkaç gün sonra bizi bekleyen bayram sürecini, büyük bir heyecanla bekliyoruz ve çok önceden plânlar, projeler yapıldı. Benim dikkatini çekmek istediğim konu, çoğunluğumuzun artık dost ve akrabalık ilişkilerinde zafiyet göstermesi.

Zirâ son yıllarda, bayram bir ziyaret, hasret giderme, akrabaya ilgi, barışma, ihtiyacı olanlara sahip çıkma, yetimi ve öksüzü sevindirme amacından çıkmış; daha arifesinden yazlıklara, otellere, kısaca tatile çıkma zamanı hâlini almıştır! Daha da kötüsü, bir çok insan özellikle gelen gidenle uğraşmamak için kapısını kilitleyip kaçar olmuştur!

Peki, şimdi desem ki bundan daha da kötüsünü söyleyeyim mi; dersiniz ki bundan daha kötüsü de mi var?! Evet, maalesef daha kötüsü, hatta yazmakla bitmeyecek kadar daha kötü ve şeytanî âdetler girmiş hayatımıza... Bırakın tatile gitmeyi, imkânsızlıklar yüzünden evinde oturan Müslüman kardeşlerimiz bile bayramda tatile gidememeyi utanç saymakta; gitmediği hâlde bayram sonrası biz de tatildeydik yalanıyla, sözüm ona hava atmaktadır.

Yazık... Çok yazık... Düşünün ey Canlar;

Bu kadar hastalığın afetin ölümün olduğu bir dünyada daha kaç kere annenizle, babanızla, kardeşleriniz ve sevdiklerinizle bir arada bayram geçirme şansınız olacak? Bir mi, üç mü, beş mi yoksa on mu? Vallahi hayır! Bunu Allah'tan başka kimse bilemez! Bu sebeple, Allah'ın çağrısına uyun! Bu özel günleri, lâyıkıyla yaşayın. Sevinin, sevindirin. Yetimin, öksüzün yaralarını sarın. Bir elinizle verin de öbür elden gizleyin. Siz, siz olun; Allah'ın bahşettiği bu mukaddes günü, yolundan saptıranlardan olup da bu vebâlin altına girmeyin! Bakınız, kâinatın sahibi Yüce Allah, ne buyuruyor;

“Ben, Rahman ve Rahim'im. Rahimi (akrabalığı) ismimden aldım. Kim ona bağlanırsa, onunla ilgilenirim.

Kim onu terk ederse, ben de onu yüzüstü bırakırım..."

Şimdi Canlar; Allah'ın bu sözleri üzerine, kendimizi silkeleyelim, titreyelim ve kendi özümüze dönelim!

Unutmayalım bir Türk Milletiyiz.

Türk islamın sancağının fedaisi dahi Allah’ın yeryüzündeki tek ordusudur.

Türk güvenilendir,beklenilendir…

Gelin hep beraber kenetlenelim ve yaklaşan bayramı yakışır bir şekilde kutlayalım. Bayramı, bayram tadında sevdiklerimizle bir arada geçirip,çokça insan sevindirelim. Çevremizdekilere de örnek olup, güzellikle bunu aşılayalım.

Şimdiden bayramınız mübârek, Eviniz huzurlu, bereketli, Allah yar ve yardımcınız olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.