Geçtiğimiz hafta sonu 50 günlük maratonun finalini tüm Türkiye nefesini tutarak takip etti.
Kimi ekran başında kimi de sandık başında...
Her yarışın her zaman bir kazanı bir de kaybedeni olur...
Bu yarışta ortak noktamız Türkiye’nin kazanmasıydı.
Seçmen oyunu istikrardan yana kullanıp Türkiye’nin ilk Başkanını seçerek gösterdi.
Dileğimiz ve inancımız bu kararın hayrından yana olması.

Ancak seçim tablosuna baktığımızda kazananın Ak Parti değil Recep Tayyip Erdoğan olduğunu görüyoruz.
Yani Ak Partiden başka aday gösterilseydi sonuç yine aynı olur muydu?
5 yıl sonra tecrübe edinerek kısmet olursa göreceğiz.
*
*
Milletvekiliyi tablosuna baktığımda bir kadın seçmen olarak uzun yıllar teşkilatın kadın kollarında görev almış biri olarak bir kez daha kadın dağılımında hayal kırıklığı yaşadım.

Meclis’te ki 600 vekilden sadece 104’ü kadın.

Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi “ Siyaseti kadınsız düşünmek hayatı yarım algılamaktır.”
Ne yazık ki meclisi bu tabloyla algılayamıyorum.

Ak Partide 295 Milletvekilinin 53’nün
Chp ‘de 146 Milletvekilininden 18’nin
Hdp’nin 67 Milletvekilininden 25’nin
Mhp ‘nin 49 Milletvekilinden 5’nin
İyi Partinin 43 Milletvekilinden 3’nün kadın olduğunu görüyoruz.

Şimdi sormak istiyorum 496 erkek milletvekilimize hanginiz tek başınıza ev çalışması yapabildiğiniz, çaldırdığınız kapıların anahtarı açan gibi çalanda da kadındaydı. Kadınlar sahada tek başına kahve , esnaf ziyareti yapabildiler. Hiçbir erkek vekilimiz acaba kadın olmadan bir kapı çalabildi mi?

Bu yazı elbetteki sonucu değiştirmeyecek ancak önümüzdeki yerel seçimlerde umarım belediye başkanlığı olsun, belediye meclis üyeleri listesi olsun daha çok kadının ismini ve varlığını görürüz...