Sosyal medyada gördüğümüz mükemmel fizikler, sorunsuz hayatlar, sürekli mutlu gözüken insanlar gerçekliğin ne kadarını yansıtıyor hiç düşündünüz mü? Sosyal medyada karşınıza çıkan “ideal vücutlu, muhteşem hayatlı” insanları görüp yetersiz hissettiniz mi hiç kendinizi? Eğer bunları bir kere de olsa hissettiyseniz korkmayın siz aslında hiç de tek değilsiniz, toplumdaki çoğu kişi aynı şeyleri hissediyor. Sosyal medya, günümüzde pek çok kişinin hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda. Facebook, Instagram, Twitter ve TikTok gibi platformlar insanların kendilerini ifade etmelerine, sosyal ilişkiler kurmalarına ve dünyadaki gelişmeleri takip etmelerine olanak tanırken, aynı zamanda benlik algısı ve ideal fiziki görünüm üzerinde de önemli etkiler yaratıyor. Bir klinik psikoloğun bakış açısından bu etkileri detaylı bir şekilde incelemek, sosyal medyanın psikolojik sağlık üzerindeki potansiyel olumlu ve olumsuz yönlerini anlamamıza yardımcı olabilir.

BENLİK ALGISI ÜZERİNDEKİ ETKİLER

Sosyal medya, kullanıcıların kendilerini başkalarıyla kıyaslamalarına yol açabilir. Bu durum, özellikle gençler ve genç yetişkinler arasında, benlik algısının bozulmasına ve özgüven sorunlarına neden olabilir. Klinik psikoloji alanındaki araştırmalar; sosyal medyanın sürekli kullanımının, bireylerin kendi beden imajları, yetenekleri ve başarıları hakkında gerçekçi olmayan beklentiler oluşturmasına sebep olduğunu gösteriyor. Bireyler, sıklıkla yalnızca olumlu anları ve "mükemmel" görünümleri paylaşan diğer kullanıcılarla kendilerini kıyasladığında, kendi hayatlarını ve görünümlerini yetersiz bulabilirler.

IDEAL FİZİKİ ALGI ÜZERİNDEKİ ETKİLER

Sosyal medya platformları üzerinde yaygın olarak paylaşılan düzenlenmiş fotoğraflar ve videolar, kullanıcıların ideal fiziki görünüm algılarını önemli ölçüde etkilemektedir. Filtreler ve düzenleme araçları, gerçeküstü güzellik standartlarını normalleştirir ve bu da özellikle ergenler ve genç yetişkinler üzerinde baskı yaratabilir. Yapılan araştırmalar, bu tür içeriklerle sürekli bombardıman altında olan bireylerde beden memnuniyetsizliği, yeme bozuklukları ve hatta depresyon riskinin arttığını ortaya koymaktadır.

PSİKOLOJİK SAĞLIK ÜZERİNDEKİ OLUMLU ETKİLER

Sosyal medyanın olumsuz etkilerine rağmen, olumlu yönleri de bulunmaktadır. Bireyler için destek gruplarına ulaşımı kolaylaştırır, benzer deneyimleri olan diğerleriyle bağlantı kurma fırsatı sunar ve yalnızlık hissini azaltabilir. Özellikle pandemi gibi küresel kriz dönemlerinde, insanlar sosyal medya aracılığıyla bir araya gelerek ortak sorunlar hakkında konuşabilir ve birbirlerine destek olabilirler. Ayrıca, olumlu vücut imajını ve kendini kabullenmeyi teşvik eden sosyal medya kampanyaları, bireylerin kendi bedenlerini olumlu bir şekilde görme şekillerini değiştirebilir.

SONUÇ

Psikolojik bir bakış açısından sosyal medyanın benlik algısı ve ideal fiziki algı üzerindeki etkilerini değerlendirdiğimizde, bu platformların kullanımının dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerektiği sonucuna varabiliriz. Sosyal medya kullanımının sınırlarını belirlemek, gerçekçi olmayan beklentileri sorgulamak ve kendimizi başkalarıyla kıyaslamaktan kaçınmak psikolojik sağlığın korunması adına yapılabilecek önerilerden birkaç tanesidir.