Banu Pirinçcioğlu

Banu Pirinçcioğlu

Terk Etmek

Siz köpeğinizi terk ettiğinizde onu terk etmiş olmuyorsunuz.

Onu öldürmüş oluyorsunuz.

Sert mi oldu biraz?

Anlatayım;

Bir köpeğin ruhu ölür önce.

Neşesi, keyfi kaçar.

Aslında terk etmenize de gerek yok.

Sabah çıkıp akşam gelin eve. Sizi görünce mutluluktan hoplayıp zıplar ya köpek, işte o kavuşmanın verdiği mutluluktur. Siz bilmezsiniz ama bütün gün gözü kulağı çıktığınız kapıda sizi beklemiştir. Ne oyun oynamıştır ne yemek yemiştir.

İnanmıyorsanız bir kamera takın izleyin. Ben öyle yaptım, biliyorum.

Siz kapıdan girdiğiniz anda başlar onun hayatı. Yeniden keyif almaya başlar, şımarır. Yüzü güler, neşesi yerine gelir.

Ne ev ne yemek ne başka bir şey. Sadece siz gereksiniz ona.

Siz kapıdan her çıktığınızda onun yüzü solar.

Hiç sokağa çıkmayacak mısınız? Tabii ki çıkacaksınız. Ama bu böyledir. Siz köpeğinizin bütün dünyası, yaşam sevincisiniz.

Köpekler rutini sever. Sokakta gezerken bile geçmedikleri yerden geçmeyi çok istemezler.

Düzenleri bozulursa çok mutsuz olurlar. Eve girdiğiniz anda standart süreçleri vardır mesela. Köpeğinizi çok iyi tanıyorsanız bunu gözünüz kapalı bilirsiniz.

Benim çocuk, dışardan geldiğimizde önce banyoya yürür, orada yıkanır, sonra koşarak salona geçer, kanepeye oturur.

Banyodan çıkınca odaya gitmez mesela, mutfağa gitmez.

Veya ben dışardan eve yeni geldiysem, mutluluk zıplamasının ardından direkt salona geçer, ortadaki kanepeye oturur ve koridoru göreceği şekilde beni beklemeye koyulur. Hepsini bilirim, her anını dakikasına kadar anlatırım.

Her köpek de böyledir. Alışkanlıkları, rutinleri vardır.

Onları bozarsanız mutsuz olurlar. Yeni alışkanlıklar edinmesini beklemek boşunadır.

Siz onu terk ettiğinizde umutla bir bekleyiş başlar. Her kapı açıldığında sizi arar. Ve her gelmediğinizde daha çok solar.

Üstelik bilmediği bir yerde, tamamen yabancı bir ortamda olmak zaten onun için yeteri kadar zordur. Bir de siz olmayınca hayat kabusa döner.

Alıştığı evi, bildiği kokular olmadan, tanıdığı seslerden uzak yeni bir hayat.

Kapılar açılır, kapanır, siz gelmezsiniz. İlk günlerdeki umut yerini umutsuzluğa çok çabuk bırakır. Artık gelip geçenlere bakmamaya başlar. Terk edilmenin ne demek olduğunu bilmediği için, sizi görmemenin verdiği mutsuzlukla solar gider. Rutinleri yoktur artık. Alıştığı düzeni, bildiği hayat yoktur.

Kıvrılıp uykuya yatar. Uzun uzun uyur terk edilen köpek. Oyun oynamaz, yemeğe heyecanlanmaz, kuyruk sallamaz, gülmez.

Bedeninden önce ruhu ölür.

Ve siz köpeğinizi terk ederek onun tuhunu öldürmüş olursunuz.

Köpek terk etmek ruhu öldürmektir. Siz ruh cinayeti işlemiş olursunuz. Bu da sizi bir nevi katil yapar.

Köpek terk etmek budur.

Önceki ve Sonraki Yazılar