Tırnak bakımı bir kadının olmazsa olmazıdır
Butik bir salonuz ama burada yapılan her işlemi en iyi şekilde yaparız. Biz bir işlemi ya en iyi şekilde yaparız ya da hiç yapmayız. Bu ikisinin arası bizde yoktur.
Cilt bakımı, estetik, güzellik derken kadınlar için en önemli konulardan birisi de tırnak bakımı. Biz de konuyu uzmanına sorduk. Bağdat Caddesi’nde açtığı yeni merkezinde misafirlerini ağırlayan Sibel Keçeli, kariyer yolculuğundan eğitimine, tırnak bakımından hedeflerine dek birçok konuya değindi. Bu güzel röportajı keyifle okuyun.
Sibel Keçeli kimdir, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
21 Mart 1990 İstanbul doğumluyum. Babam Kahramanmaraş Elbistanlı, annem Boşnak göçmeni. İş hayatına 17 yaşımda başladım. Liseden mezun olduğumda oyuncu olmak istiyordum, ailemden gizli kurslara gider, eğitimlere katılırdım. Ailemin olumsuz tepkilerinden dolayı tiyatroyla ilgilenemedim. Hedefim konservatuvar okumaktı ama olmadı. Belediyede işe başladım, 8 sene kadar Ataşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi’nde çalıştım. Orada çok makyaj yaptığım, süslü bir kız olduğum için ‘Senin yerin burası değil’ diyorlardı. Her sabah müdürlerime, çalışanlara makyaj yapardım. Bana ‘Güzellik sektörüne gir’ dediler, ben de istifa ettim. Sonra Londra’ya gittim. İngiltere’de kendimi geliştirmeye çalıştım. Yurt dışındaki sektörü de gördüm ama bana göre en iyisi Türkiye. Yurt dışında bu işin çok iyi yapıldığını düşünmüyorum ve zaten hep orada da Türkler bu sektörde. Yurt dışından döndükten sonra iyi bir eğitim almam gerektiğini düşündüm ve eğitimimi tamamlayıp belgelerimi aldım. Eğitimlerimi tamamladıktan sonra araştırmalarımı yaparak, bu anlamdaki en iyi yer olduğunu düşündüğüm Bağdat Caddesi’nde bir yer açtım.
Kısa bir geçmişin var ama donanımlı ve eğitimlisin.
Hep araştırdım, hep ilgiliydim. Bu işi bilmekten ziyade sektörü çok iyi takip etmek gerekiyor çünkü sürekli gelişen bir sektör ve ilerleyebilmek için sektöre hakim olmak lazım. Birçok uygulamayı bizzat kendimde denedim. Çünkü ben kendimde deneyip doğru bulduğum bir şeyi satma ve önerme taraftarıyım.
Tırnak sizin için ne ifade eder?
Bence bir kadında olmazsa olmazdır. Estetik yaptırıp yaptırmamak tercih meselesidir ama bir kadının eli, ayağı bakımlı olmak zorunda. El ayak bakımı başka bir şey, estetik veya cilt bakımı gibi değil. Çok doğru yapılması gereken, çok riskli bir şey. Mikrop kapmaya çok müsaittir, mikrop kaptığında tırnağın çürüyüp düşme ihtimali var.
Siz burada sadece tırnak bakımı mı yapıyorsunuz? Tırnak dışında ne gibi uygulamalarınız var?
Öncelikle unisex bir salon olduğumuzu belirtmek istiyorum. Hem erkeklere hem kadınlara hizmet veriyoruz. Cilt bakımı, kalıcı makyaj, ipek kirpik, saç vitamini, kaş vitamini… Butik bir salonuz ama burada yapılan her işlem ya en iyi şekilde çıkar ya da yapmayız. Bu ikisinin arası bizde yoktur.
Sizin kişisel özellikleriniz nelerdir?
Çok tezcanlı, çok panik, asla sabırlı değilim. Bu aslında hem iyi hem kötü. Şöyle ki; bu işi çok zor bir süreçle kurdum, tam tadilatım bitti, tam açacağım derken pandemi süreci başladı, açamadan kapattım. Bu süreçte arkadaşlarımdan da olumsuz yorumlar aldım, ‘Açmadan kapattın, nasıl olacak şimdi?’ gibi. Bunlara direnmek çok büyük bir güçtü benim için. Psikolojim çok bozuldu ama ben yapacağım dedim, çünkü ben yaparsam en iyisini yaparım. Benim en belirgin özelliğim budur. Bekledim, sabrettim 11 Mayıs tarihinde devletimiz açıklama yaptı, ‘açabilirsiniz’ dedikleri anda pandemi kurallarına uygun bir şekilde açılışımı yaptım.
Güzellik ve bakım sektörü giderek büyüyor. Bu sektöre girerken yaptığınız araştırmalarda kendinize rakip ya da idol olarak kimi gördünüz? Yaptığınız araştırmalar size ne gösterdi?
Bu işi kurarken de sektörde baz aldığım şey şuydu; meslektaşlarımın hepsi çok başarılı, hepsi alanında çok iyi. Bir kere şu var, bir markete gidiyorsunuz ama sahibi yok, ben bunu istemedim. Gelen her kişiyle bire bir ilgileniyor olmak istedim çünkü etrafta gördüğüm en belirgin şey buydu. Bir merkez var, çalışanlar var ama muhatap yok. Merkeze gidiyorsam, ben özellikle o isme gidiyorsam o kişiyle bire bir konuşmak isterim. Bence en büyük lüks bu olmalı, ben burada bunu yaratmak istiyorum. Evet çok zor, bana hiç vakit kalmıyor ama ben burada çok mutluyum.
Bu sektördeki hedefleriz neler?
Butik bir güzellik merkezi olarak kalıp şubeleşmek ama bir sürü şube değil, yetişebildiğim kadar. Belki sadece bir tane daha çünkü benden bir tane var. Bunu da belirtmek istiyorum; evet haftanın üç günü ben buradayım, iki günü öbür taraftayım, kişiler bana gelecekse böyle gelsin. Yani ben beş altı tane yer yapıp oraya çalışanları koyup orada olmayacağım, bunu ben yapamam. Kişiliğime de aykırı. Rahat edemem, mutsuz olurum, çalışanlarım da mutsuz olur, ben öyle bir şey yaratmak istemiyorum.
Sibel Keçeli kendisine nasıl bakar? Spor yapan mısınız?
Kendimi bildim bileli bir spor ve diyet içerisindeyim. Kiloya elverişli bir vücudum var. Kişinin önce kendini tanıması lazım, bu bizim sektörde de böyle. Danışanlarıma da hep bunu söylüyorum. Sporu zayıflamak için hiç yapmadım, hep sağlıklı ve genç kalabilmek için yaptım. Spor yapan her insan kendini iyi hisseder, kendimi bu şekilde iyi hissettiğim için spor hep hayatımda oldu. Hiçbir şey yapamıyorsam çıkar açık havada yürüyüş yaparım. Maraşlıyım, yemeği de çok seviyoruz, ailecek ciddi bir yemek kültürümüz var o yüzden spor olmazsa olmazım.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Sektörümdeki herkese saygı duyuyorum, ama şubeleşirken ya da franchise verirken lütfen hakim olabildiğiniz kadar franchise verin. Gerçekten diğer türlü işlemler çok başarılı olmuyor, geri dönüşler çok iyi olmuyor. Lütfen bu şekilde ilerleyin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.