Avukat Yusuf Akın
TOLSTOY'UN MASASI...
Masa kurulmuş yabanilerin kol gezdiği küçük bir kasabada.
SAVAŞ ve BARIŞ ikiz kardeş, volta atıyor ikisi bir arada.
İNSAN NEYLE YAŞAR diye kafayı bozmuş sakallı masum ihtiyar.
TANRI'NIN EGEMENLİĞİ İÇİNİZDEDİR diyerek acil çareler arar.
Boyunlarına düğüm atılmış iki kuğu gibi rengarenk bu SANAT NEDİR
Gölün sularında buz tutmuş ihtiyarın dişlerine KREUTZER SONAT denir.
İhtiyar bütün malı mülkü adamlarına bırakmış kendisi bir korkuluk.
Hiç gitmiyor gözlerinin önünde yeşil vadideki ÇOCUKLUK.
İLKGENÇLİK günlerindeki gibi ata binmek en büyük hevesi.
Yetmişinden sonra bisiklet sırtında, yorgun, bitmiş nefesi.
İhtiyar haliyle soçi limanından istanbula yolculuğa merak sarıyor.
Kendisini sibiryada ayı kovalayan yirmisinde GENÇLİK sanıyor.
Maceracı ruhu bedenine söz geçirmez olmuş taş üstünde zatürre.
Ölmüş bilge, ölmüş ruh, ölmüş beden, ÜÇ ÖLÜM göz göre göre.
İhtiyarın içinde civadan daha yoğun bir adalet duygusu.
İVAN İLYİÇ'İN ÖLÜMÜ bütün yargıçların aman vermez kabusu.
SİVASTOPOL önünde gemiler sıralanmış koca bir harman.
İhtiyarın ruhu etna yanardağı, bacaklarında kalmamış derman.
Gönlü derya deniz bir kafanın DİRİLİŞ adına bitmiş, yok umudu.
HACI MURAD kalksa divanında ihtiyara kızar veriştirip dururdu.
İhtiyar bütün dünyayı cennet kılmak için gece gündüz konuşur.
Ruhu iyilik celladı, bedeni KAFKAS TUTSAĞI gibi durur.
Hep böyledir ihtiyar, iyilere aşsız, susuz, ışıksız bir karantina.
Söyle fazla uyumasın, biraz erken uyansın ANNA KARENİNA.
Av.Yusuf AKIN/ 18.12.2020/ İzmir
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.