Pınar Yeşiltay Sevim
"Üzüntü kapını çaldığında"
Üzüntü istenilen bir şeyin gerçekleşmemesinden ya da olması istenmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliğidir ve hayatta insanın her istediğinin gerçekleşmesi ya da hayatın her zaman yolunda gitmesi mümkün değildir. Zaman zaman taleplerin gerçekleşmemesi, bazen ani ve acı kayıplar, genellikle de diğer insanlardan beklentilerin karşılanmaması bireyi üzüntü duygusuyla baş başa bırakabilir. Yani üzüntü her an kapıyı çalabilir.
Üzüntü ile baş edebilme becerileri çocuk yaşta edinilebilirse ilerleyen yaşlarda karşılaşılan sorunlarda bireyin dayanıklılığı ve duruma uyum sağlaması daha kolay olabilecektir. O nedenle okul öncesi çağdan başlayarak çocuğun duygularının farkına varabilmesi ve duygularını ifade edebilmesi öğretilmelidir.
Pozitif duyguların olduğu gibi hayatta negatif duyguların da olabileceği gerçeği çocuklara erken yaşta kazandırılmalı ve çocuklar duygularını doğru ifade etme konusunda desteklenmelidir. Bu kazanım için çocuklarla sohbet edilebileceği, aynalama yöntemi ile öfke, kızgınlık, sevinç ya da üzüntü duyguları sözel olarak yansıtılarak çocuğun duygularını tanımasına fırsat verilebileceği gibi çeşitli oyunlar ve kitaplar aracılığı ile de duygular işlenebilir. Böylece çocuk duygularından korkup, kaygılanmak yerine duyguları ile barışmayı öğrenecek ve duygularını doğru yönetebilecektir. Uzun süre maruz kalınan olumsuz duygular davranışlara ve tutumlara dönüşeceği için mümkün olduğunca olumsuz duygular hissedildiğinde çocuğun nasıl baş edebileceği konusunda yardımcı olunmalı, çocuğu anladığımız ve yanında olduğumuz mesajı verilmelidir.
Üzüntü tıpkı Martı Çocuk yayınlarından çıkan “Üzüntü Kapını Çaldığında” belirtildiği gibi hiç beklenmeyen bir anda gelebilir ve çocuğun peşinde dolaşmaya başlayabilir. Bu duygu ile çocuk kendini neredeyse nefes alamayacak gibi hisseder ve duygusunu saklama gereği duyabilir. Elbetteki duygu paylaşılmadıkça ve nasıl baş edebileceği çocuğa öğretilmedikçe çocuk yalnızlaşır ve davranış sorunları şeklinde duygusunu yansıtma eğilimi gösterebilir.
Ancak kendi duygularını tanıyan ve yönetebilen ebeveynler, duygularının farkında bireyler yetiştirebilirler. Siz de çocuğunuza duygularını tanımasında yardımcı olmak ve kendini ifade edebilen duyguları ile barışık bir birey yetiştirmek için öncelikle kendi duygularınızı kontrol ederek başlayabilirsiniz. Ardından çocuğunuzun duyguları ile tanışmayı ve baş edebilmesi için aynalama yöntemini uygulayıp (Örneğin: Şu an çok sinirlendin ve öfkeni kontrol etmekte zorlanıyorsun. - Şu an çok mutlu olduğun için zıplıyorsun - Şu an kendini üzgün hissediyorsun), “Üzüntü Kapını Çaldığında” gibi referans kitaplar ile destekleyebilirsiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.