Doğduğumuz andan itibaren bildiğimiz, sonradan unuttuğumuz sezgisel beslenme nedir? Tabiki ne yediğimiz, hangi gıdaları seçmemiz gerek, bunların hepsi çok önemli ama tüm bunlardan önce ‘’Sezgisel beslenme’’ yi bilmek yolumuzda meşale gibi olacak. Sezgisel beslenme, vücudun bilgeliğine güvenmektir.

Nedir Sezgisel Beslenme?

Sezgisel yeme, vücudumuzun açlık tokluk sinyallerini dinleyerek, fiziksel açlığın doğal sinyallerine göre yemek yeme biçimidir. Hayatı boyunca ideal kilosuna ulaşmak isteyen bir birey sürekli diyet yapar ve bu diyetler genellikle kısıtlayıcı boyutttadır. Yada sadece dürtüsel yiyen yani duygularının kontrolünde yeme ihtiyacını karşılayan bireyler her duygu değişiminde, duygularını gizlemek yada bastırmaya dayalı yeme eylemini gerçekleştirir. Sezgisel beslenme işte her iki durumlada mücadele eden anti diyet, anti duyguyeme bozukluğuna karşı duran yeme alışkanlıklarınızı baştan gözden geçirmenizi sağlayan  bir beslenme biçimidir. Sezgisel beslenme de amaç eski alışkanlıklarımızı kaybetmek değil, onalara farkındalıkla bakıp geliştirirerek bilnçli bir şekilde değiştirmektir.

Sezgisel yeme; kilo kontrolü, yeme bozuklukları, depresyon, obezite, anksiyete ve çeşitli gıda ile ilgili davranışlar da dahil olmak üzere birçok koşulun tedavi edilmesine yardımcı olur.

Peki sezgisel beslenmeyi hayatımıza nasıl geçirebiliriz. İşte bu konuda Diyetisyen Tribole ve Beslenme Terapisti Resch’nin sezgisel yeme hakkında yazdığı kitapta da belirtmiş olduğu 10 prensibi paylaşmak istiyorum sizlerle...

1. ‘Diyet zihniyetini reddettin’ Başarısız sonuçlanan her diyet bedenine olan özgüvenini yıkar. Kilo verme amaçlı yapılan her diyet sezgisel yeme davranışınızı unutturacaktır. Mottomuz ise ‘’Diyet değil, farkındalıkla dolu beslenme’’ ile olmalıdır.

2. Açlığın fizyolojik mi? psikolojik mi? Duygusal beslenmenin farkında olmak sezgisel beslenmenin en önemli bir adımıdır. Açlığınız biyolojik (fizyolojik)  ise mutlaka yemek yemeli, fizyolik açlık onurlandırılmalıdır. Bu şekilde sezgisel beslenmeyi tekrar bedeninize hatırlatmış olacaksınız.

3.Besinlerle savaşı bırakın, size olan faydasına odaklanın. Çünkü hayatta savaştığın her şeyi büyütürsün. Bu insan olabilir, duygular olabilir, besinler olabilir..Savaşmak yerine bu gıdanın faydası bana ne diye düşünmek sezgisel beslenmeyi öğretecektir. ! 

Kendinize yemek yemek için koşulsuz izin vermelisiniz. Kendine belirli bir yiyeceği yiyemeyeceğini veya yememen gerektiğini söylersen, bu kontrol edilemeyen aşermeyi ve sıklıkla tıkınırcasına yemeyi içine alan yoksunluk duygularına yoğun bir şekilde yol açabilir.

4. Olumsuz tüm söylemlerden uzak durun. Yediğin hiç bir  besin seni ne iyi nede kötü bir birey yapar.  Olumsuz iç ve dış sesleri fark edip, fark ettiğiniz olumsuz sesleri olumlu pozitif olanla değiştirmek başka bir yöntemdir. Mesela çok kalorili bir besinin kötü, düşük kalorili besinin iyi olduğunu söyleyen kafa sesinize ‘’HAYIR’’ deme zamanı..Bu kafa sesiniz olumsuz olan her cümleyi denetler..O sesi fark edip, dur dediğinizde sezgisel beslenmeye adım atmak için kritik olan başlangıca geçiyorsunuz demektir.        

5.Doyma sinyalinizi fark edin, takip edin... Doyduğunuzu hissetiğiniz an yemeyi sonlandırın. Doyma hissini ne kadar aktif olarak fark ederseniz, sezgileriniz aktifleşecektir.

6. Yemeği ritüel gibi düşünün. Her aşamasını onurlandırın. Zevkle ve keyifle yapın, sunun, yiyin. Bu his sizin daha az yemenize sebep olacak. 

7.Duygusal açlık hissettiğinizde sorun bedeninize şu an neye ihtiyacın var? Belkide tatlı yerine tatlı bir söze ihtiyacın vardır.

8.Bedeninizdeki güzelliklere odaklanın. Kusur bulmak yerine güzelliklerinizi büyütün.  Kimse kusursuz değil unutmayın

9. Ve egzersiz..zorunluluktan değil yaşam biçiminiz olsun hareket. 

10.Sağlığınıza teşekkür edin, onurlandırın.. Beslenme, en temel öz değerdir. Değer verin kendinize şefkatle sarılın..

Ve başlangıçta sezgisel beslenmeye bir öğünle başlayın..Gerisi gelecektir. 

Sevgiyle ve ışıltınızla kalın.

Senem Köse  Bektaş
İnstagram @holistikmuhendis 
Twitter @senemkose14