Pınar Yeşiltay Sevim

Pınar Yeşiltay Sevim

WAYFAIR SKANDALI VE ÇOCUKLARI GÜVENDE TUTMAK İÇİN EBEVEYNLERE ÖNERİLER

Son günlerde dünyada olup bitenlere inanmakta güçlük çeker olduk. Corona Virüs süreci ile değerini bir kez daha anladığımız aile, iş ve sosyal hayatlarımıza şimdilerde “güven” zedelenmesine neden olan ve bizleri bir kez daha takıntı ve kaygı bozukluğuna zorlayan skandal gündemlerle devam ediyoruz.

Elbette ki her ebeveynin öncelikli ve ayrıcalıklı yönüdür evladı. Daha doğduğu andan itibaren hayatlarımızı bir şekilde çocuklarımıza göre düzenleriz. Onların sağlıklı bir şekilde büyümesi, güvende ve mutlu olması için var gücümüzle mücadele eder, başarıları ile gururlanır, neşeleri ile seviniriz. Başlarına gelebilecek her türlü sorun ve sıkıntıdan sakınır, en çok da güvenliklerinden endişeleniriz. 

Yakın zamanda hepimizi (en çok da anne babaları) dehşete düşüren bir skandal çalınır oldu kulaklarımıza… Basında, sosyal medyada, gündelik konuşmaların satır aralarında Wayfair Skandalının ayrıntılarına dair bilgi sahibi oluyoruz sıklıkla.

Wayfair aslında resmi olarak, oldukça yüksek rakamlara satışa sunulan ürünlerin (mobilya, oyuncak …vb) bulunduğu bir online e-ticaret şirketi olarak biliniyordu taki Reddit ve Twitter tarafından büyük destek bulan iddialar ortaya atılıncaya dek. İddialara göre sitede yüksek bütçelerle satılan ürünler aslında kayıp çocukların ismini taşıyor ve şirket mobilya, oyuncak gibi ürün  ticaretini paravan olarak gösterip çocuk kaçakçılığı ile uğraşıyor. Kaçırılan çocukların isimleri ile eşleştirilen sözde ürünler ile (örneğin Waldorf Bala ahşap oyuncak satış fiyatı: 240.000TL) çocuklar organ kaynağı ya da cinsel sömürü için malzeme yapılıyor.

Bu korkunç aynı zamanda utanç verici iddiaların gerçeğe çok yakın olduğunun belgelenmiş olması da biz anne babaları ciddi anlamda kaygılandırıyor, üzüyor ve daha korumacı bir ebeveynlik modeline evriltiyor.

Dünyada pedofili metotlarının dijitalleştiği günümüzde çocuklarımızı sakınıp saklayarak koruyacağımıza olan inancımız daha da güçlenmekte. Her okuduğumuz haber, işittiğimiz vaka ile maalesef kaygı düzeyimiz artmakta ve psikolojimiz bozulmakta. Daha ayakkabısını bile bağlayamayan çocuklarımızın bireyselleşmesi, sosyalleşmesi gibi önemli adımları pas geçip, ne yazık ki salt güvenlik nedeni ile elimizin altında tutmaya mahkum edeceğiz gibi görünüyor. Oysa çocuklarımızın en çok güvenlik algısına ve güvenilir bir dünyada yetiştiklerine inanamaya ihtiyaçları var. Fakat içinde yaşadığımız günümüz dünyasında her geçen gün kötülükten beslenen grupların artması ile en çok da geleceğe ve insanlara olan güveninini yitiren ebeveynlerin kaygıları ile büyüyor yeni nesiller.

Sevgili anne babalar,

  • Öncelikle elbette birinci derecede önemli olan şey çocuklarımızı korumak ancak unutmamalıyız ki çocuklarımızı korumak demek sadece fiziksel olarak kötülüklerden uzak tutmak anlamına gelmiyor. Gerçekten çocuğunu korumak isteyen ebeveynlerin fiziksel, ruhsal ve psikolojik olarak önce kendilerinin sağlıklı kalmaları ve akabinde de çocuklarının holistik (bütüncül) olarak sağlıklı olmasına destek olmaları gerekiyor. Kısacası okuduğunuz, duyduğunuz ya da yaşadığınız her olayda kaygılanmak yerine döneme uygun sağlıklı adımları atabilmeniz çok önemli.
  • Dijital tehlikenin en yüksek riski barındırdığı günümüzde çocuklarımızın teknoloji ile geçirdiği sürede nelere maruz kaldığının incelenmesi ve gerekli düzenlenmelerin yapılması da çok önemli. Pornografi, uyuşturucu madde, cinsellik, kumar, organ kaçakçılığı ve şimdilerde çocuk kaçakçılığı başta olmak üzere aklımıza hayalimize gelmeyecek kötülüklerin dijital yollarla çocuklarımıza ulaşabileceğini aklımızdan çıkarmayalım.
  • Çocuklarımızla sağlıklı iletişim kurmak ve mahremiyeti öğretmenin önemi azımsanmayacak kadar büyük. Yakın zamanda siber suçlara başvurduğum ve Cumhuriyet Savcılığına şikayetçi olduğum bir olay çocuğumla iletişimimin açık ve şeffaf olması sayesinde açığa çıktı. Kızım 8 yaşında online bir pedofilinin “Olgun erkeklerden hoşlanır mısın?” cümlesinden rahatsız olacak kadar mahremiyet algısı gelişmiş ve durumu babası ile paylaşacak kadar iletişim odaklı olması sayesinde durumun başında müdahale edebildik. Unutmamalıyız ki çocukları korkutarak, ceza vererek onları korumak mümkün değil. Günümüzde yapılabilecek en sağlıklı şey çocukla doğru iletişim kurmak, çocuğu ve duygularını gerçekten başka bir şeyle ilgilenmeden dinlemek ve onu anlamaya çalışmak olmalı. Aksi halde çocuk korkuya kapılarak ebeveynlerden gerçekeri saklayabileceği unutulmamalı.
  • Çocuğa baş edebilme becerileri ve hayır diyebilme özerkliği öğretilmeli. Çocuk salt birileri talepte bulunuyor diye boyun eğmemesi gerektiğinin bilincinde yetiştirilmeli. Bunun için aile içinde çocuğun fikirlerinin önemsendiği vurgulanmalı ve görüşlerine önem verilmeli, dikkate alınmalıdır.
  • Sosyal duyarlılık ve vicdan gelişimi noktasında aile ne kadar hassas ise çocuk da o kadar hassasiyet kazanacaktır. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantısı ile haraket eden ailede yetişen çocuğun sosyal duyarlılığının çok gelişmiş olması beklenemez. Oysa iyi-kötü ayrımı yapabilen, vicdanlı ve merhametli çocuklar daha çok sosyal duyarlılığı yüksek ailelerde yetişmektedir. Bu çocukların kendilerini korumaları, iyiyi kötüden ayırarak kötü niyetli insanlardan uzak durmaları daha olasıdır. Çocuklarınızın gelecekte vicdanlı merhametki ve şiddet, vahşet ve olumsuz durumlardan korunması için sizin iyi-kötü ayrımını küçük yaşta öğretmiş olmanız önemlidir.
  • Çocuğunuz size bir şey anlatmak istediğinde önemli ya da önemsiz ayrımı yapmadan dinlemeniz çocuğunuzun size güvenmesi ve aranızda bağ oluşması için gereklidir. Lütfen çocuğunuzla iletişim kurarken göz teması kurmayı unutmayın, ne cevap vereceğinizi, ne öğütleyeceğinizi düşünmeden sadece dinleyin ve anlamaya çalışın. Hiç bir şey çocuğu anne babası tarafından anlaşılmış olmaktan daha fazla memnun edemez. Sorununun çözülmesinden çok anlaşışmaya ihtiyaç duyduklarını unutmayın.
  • Önce hemen şimdi siz ellerinizi kaldırın ve yavaşça sosyal mecra bağımlılığından sıyrılın. Tüm gününü sosyal mecralarda geçiren bir ebeveynin çocuğunu ne fiili ne de dijital kötülüklerden koruması daha doğrusu çocuğunun tehdit altında olduğunu bile görmesi bile mümkün değil. Gerçekten çocuklarınızı koruyabilmeniz için öncelikle kendi ruh sağlığınızı, psikolojinizi korumanız ve bağımlılıklardan arınmanız şart. Ancak o zaman çocuğunuza bilgi okur yazarlığı ve doğru teknoloji kullanımı noktasında söz söyleyebilirsiniz.
  • Kaygılanmadan, öfkelenmeden önce kendi ebeveynliğinizdeki eksikleri, iletişinizdeki aksaklıkları, bağımlılıklarınızı ve zaaflarınızı gözden geçirin ve ilk adımı önce kendiniz, çocuğunuz sonra da tüm çocuklar için atın!

Pınar Yeşiltay Sevim
13.Temmuz.2020

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.