Ali EYCE
YENİ DÜNYA YENİ TÜRKİYE YENİ DEVİR
Ayakkabı 3 Bin TL.
Ceket 2 Bin TL.
Pantolon 750 TL.
Bir bardak çay 12 TL
Bir fincan kahve 30 TL.
Sandviç 25 TL
Kuru fasulye, pilav 55 TL
Bunlar denk gelip, dikkatimi çekip yazabildiklerim. Denk gelemediklerimi, dikkatimi çekemeyenleri siz düşünün.
Para kolay kazanılmıyor lafına şimdilerde para kolay harcanmıyor lafı da eklendi.
Kendi çayını yapan, kendi kahvesini yapan, kendi yemeğini yapan insanların sayısı hızla artmaya başladı.
Kendi arabasına hafta da bir iki gün binenlerin sayısı gibi.
Devir kelimemin tam anlamıyla tasarruf devri.
Parayı tutabilme devri değil ama parasız kalmama devri.
Devir, pencereleri soğuğa karşı açık tutma, her karanlık yere bir lamba yakma, aynı anda üç odada televizyon seyretme, bilgisayarı açık bırakıp uykuya yatma, sabah, öğlen ve akşamın arasına, kuşluk vakti, yatsı vakti, horoz vakti, keyif vakti yemekler götürme devri değil.
Devir, bir şeyleri satıp nakit paraya çevirme, bir şeyleri yatırım amaçlı alma, doları takip edip, sigarayı çoğaltıp, her akşam efkârlanıp alkol alma devri değil.
Devir, hafta sonu tatillerini aksatmama, kahvaltıları serpme, koyunları çevirme, danaları kestirme, çok yiyerek soda tüketme, kilo alıp, kiloları vermek için spora gitme, tıklayarak oturduğun yerden stabil tüketici moduna girme devri değil.
Devir, çok çalışıp, çok düşünüp, çok idare edip, çok idareci olma devri.
Devir, sadece Türkiye’de değil tüm dünyada aynen bu devir.
Bu devire alışırız.
Bu devri deviririz de, asıl sorun Rusya ile Ukrayna savaşa girer, arkasına Avrupa devletleri ve Amerika’da buna dahil olursa, işte o zaman yeni devirde ne yaparız asıl onu düşünmek lazım.
Devir, devri aratmasa bari!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.