Yüreklerin  kirlenmediği güzel insanlar...

Bizler, sabahları yumurtalı ekmek ve  sucuk kokan, sobalı evlerin şefkatiyle uyanan kusaklardik...Önceden çayi demlenmiş, yumurtalari haşlanmış, tatlı ve hoş sabahlari kutsal bilen kusaklardik... Çünkü  eskiden  hafta sonu kahvaltılari demek ,ailenin aynı masada,  gelmişten, geçmişten sohbet etmesi demekti... Bu sohbetlerde insanlar kah güler kah aglardi... Saatlerce sürerdi kahvaltılar... Birkaç kez demlenen çaylar... O zamanlarin  sofralarında, yazdan  yapılmış vişne ve kaysı reçeleri, çemen ve sucuk... Sadece hafta sonlarının misafiri, tadı halen damaklarımızda kalan sucuklar...

Herkes masada yerini aldı mı , sucuklar, masanın tam ortasına  kurulurdu... yağına ekmek bandirilarak yenilen sucuklar... tadı ve lezzeti olan sofralar... kimseler hemen koşup simit , poğaça almanın telaşına düşmezdi , alınan taze somun veya pideydi...bir törene dönen hafta sonu kahvaltıları...

Tek çeşit peynir ve zeytinin olduğu zengin sofralar... Yüreklerin  kirlenmedigi güzel insanlar... Böyle sofralarda büyüyen kuşaklar ne şansliymis da... Peki bu zamanlarda insanlar ne  yaşıyor?

Elinde bir simit ,bir dilim peynirle kahvaltı yapıyor, ofiste ,okulda.. insanlar evde kahvaltı yapmayı unuttu, çayı yarım bırakıp giden yok ,son lokmayı otobüs beklerken agizda gevelemenin heyecanı yok... annelerin ,iki lokma daha ye,diye serzenişleri yok..neden mi ?biraz daha uyuyayım ,son dakika yetişirim telaşından veya  dışardan bir şeyler alirim düşüncesinden.. ..ne oldu peki bize?biz evde kahvaltı yapma alışkanlığımizi kaybeden bir toplum olduk..Ayak üstü atıştırmalarin cazibesine kapıldık...

Hep bir şeylere yetişme telaşında olduk..ama bir şeylere de yine geç kaldık..adına ,modern yaşam dedikleri bu yaşam hepimize de cazip geldi ...Ama bizden götürdüklerinin farkına da hiçbirimiz varmadik , vardığımizda  da iş işten  geçmişti...kim ne derse desin ben ,hayatın siyah ve beyaz olduğu zamanları özlüyorum.. tek kanali olan , ailece karşına geçip TV. izledigimiz günleri .. aynı tabağa kaşık salladigimiz, aynı bardaktan su içtiğimiz   o günleri  özlüyorum...ne  gariptir ki kime de kulak verirseniz herkeste bir özlem ,bir burukluk ..

Geçmişe dönme isteği..ne var ki yapacak bir şey yok.. zamanlar ve insanlar son hızla değişiyor, geçmiş de aní olarak zihnimizde yerini hep koruyacak.. Ve biz de şairin dediği ile kalacağız.."bu çağdan etimle, kemiğimle  nefret ettim."....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.