ZAKKUM TOHUMLARI

Sevgim depreşti yine, kalbime gömdüğüm, üzerine tonlarca yük yüklediğim, kimseler görmesin diye sakladığım, zincire vurduğum muhabbet tohumları kımıldamaya başladı sanırım. Gururum ve sevgim arasında kaldım, seni gördüğüm mor salkımlı üzüm tarlalarında. Birden serap oldu seninle geçirdiğim günlerim, bir elime güneşi, bir elime ayı alıp gezip tozduğum, sadece sende huzur bulduğum anlar gözlerimin önünde. Birden şarap oldu hayalin içip sarhoş olmak istedim seni. Gerçi sen beni sarmayacak olsan da gözlerin gözüme değse bile ben hoş olurdum.

Seni birden öyle öfkeyle değil de aşkla süzünce ne kadar özlemişim dedim kendime, ben sana ne kadar âşıkmışım meğer sen benim yaşama sebebimmişsin, aldığım nefesmişsin, boynuna sarılıp saatlerce ağlamak istedim, içimi sana döküp gel her şeyi bir kenara bırakalım, gel inadı bırak da barışalım diyecektim ama gururum yapma dedi. Sussam da susmasam da çığlık çığlığa Zakkum Tohumları konuşur içimde. İçimdeki merhamet kuyularından akan zemzem bir gün o tohumları Tuğba fidanı olarak yeşertir kalbimin kirlenmiş kıyısına. Ellerimden dökülen nida sözleri ise dilimde yer arar yüzümü defalarca topladığım senin yollarında. Ben senin varlığına değil yokluğuna sevdalandım, ben seni sevabınla değil günahınla kabullendim ve ben seni her şeye rağmen affettim. Bu seni çok sevmemden ötürü değil. Eğer seni affetmeseydim, bir gün karşıma çıkacaktın ve ben artık seninle ahirette bile karşılaşmak istemiyorum. Sırat denen köprüden hızlıca geçmek istiyorum. Zaten seninle bu dünyada yeterince uğraştım karşıma bide orada çıkma. Unutmadan bunu da söyleyeyim, sana hakkımı da helal ettim. Cehennem zor yer, orada kimsenin yanmasını istemem, sende dâhil...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.