Ali EYCE
5 BİN SINIRLI! 7 BİN SINIRSIZ!
Hafta sonu kısıtlı olarak yaşadık.
Akşam saat 20.00’ başlayan kısıtlamalar, Pazar sabahı 10’a kadar, Pazartesi sabahı ise 5’e kadar sürdü.
Bu arada kısıtlamaya uymayan, uymaması için geçerli değil, kanuni dayanağı olmayan 9’binin üzerinde vatandaşa da adli ve idari işlem uygulandı. Yani para cezası kesildi.
Akşam ve kısıtlı kısıtlamayı saçma bulanlar oldu.
Ama kısıtlamanın mantığını anlamadıkları için sanırım.
Havalar malum soğuk. Soğuk havada, akşamın iyice artan soğuğunda nereye gidilir?
Doğal olarak soğuk olmayan, kapalı yerlere.
Orada yığılma, sıkışma, pekişme ve salgınlaşma olur mu?
Doğal olarak evet.
İşte o kısıtlama en azından bunun içindi. Ama daha geniş kısıtlama için de bir uyarıydı. Nitekim devletin en yetkili isimleri de, daha geniş kısıtlama olmaması için basit önerilerini milyon kez olduğu gibi bir kez daha tekrarladılar, Maske, Mesafe, Temizlik.
Hafta sonunu girerken günlük vaka sayısı 5 bindi.
Bu kısıtlı kısıtlamalar getirildi.
Hafta başına girerken bu rakam günlük 6 bini geçti.
Hafta içi kaç bini geçer bilinmez ama dilerim geçmez.
Geçerse, hastanelerde ne olacağı malum.
Ama hastane dışında ne olacağı da malum.
5 bin de sadece akşamları sokağa çıkma kısıtlaması getiren bilim adamları, eminim 6 bini, 7 bini gördüklerinde, akşam da, gündüz de sokağa çıkma yasağı önerisinde bulunacaklardır.
Bu öneri de kabul görecektir.
Çünkü her gün yüzlerce insanın ölmesinin sorumluluğunu kimse almaz, kimse de kimseye yükleyemez.
Kısıtlamalarda hepimiz, maddi veya manevi olarak sıkılıyoruz.
Ama kısıtlama olmaması için de kurallara uymuyoruz, uymayanlarımız var.
Bu kısıtlamaların sebebi de o kurallara uymayanlar.
Kurallara uymayanlara daha sıkı denetim getirilmesi, kurallara uyanların kurallara uymasının ödülü olur.
Kurallara uymayanların yarattığı salgın riski, kurallara uyanlara kısıtlamalarla ceza olarak dönmemesinden iyidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.