Ali EYCE
ACİL PSİKOLOJİK DESTEK LAZIM!
Pandemi sürecinde okulların kapalı olması, okul çağında olan çocuklar için büyük riskleri de beraberinde getirdi.
Hele ki, yeni okula başlayacak olan çocuklar, sınıf nedir, teneffüs nedir, öğretmen kimdir, sıraya girmek, kantine gitmek, beden eğitimi yapmak nedir bilmeden okula başladılar, 1. sınıf oldular, 2. Sınıf oldular.
Çocukların hangi yaşta olursa olsun, son 1,5 yılı hem fiziksel, hem de sosyal anlamda hareketsiz geçen bir süre oldu.
Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi aynı zamanda EÜ Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve İlaç Bilimleri Enstitüsü Müdürü de olan Prof. Dr. Zeki Yüncü’de, çocukları bu dönemleriyle ilgili olarak başta ailelere ve çocuklara ciddi uyarılarda bulunuyor.
Pandemi öncesi hani o kızdığımız, bilgisayar başında çok vakit geçirdiği için tartıştığımız çocukların, bu dönemi o kızdığımız teknolojiye hakim olmaları nedeniyle daha büyük sorunlar yaşamadan atlatabildiğine dikkat çeken Prof.Dr. Yüncü: “Gençlerimiz teknolojiyi çok iyi kullanıyor. Bu kadar iyi bilmeseydiler muhtemelen eğitim sisteminde çok büyük aksaklıklar meydana gelecekti. Hatta çocuklar evde kaldıkları dönemde birbirleriyle iletişim kurarken teknolojik aletleri kullandılar. Evde aileleriyle kalmanın yanı sıra sosyal hayatta da arkadaşlarıyla beraber olabildiler. Elbette bunun uzun dönem etkilerini şu anda bilmiyoruz. Olumlu ya da olumsuz seyredip seyretmeyeceği henüz kesin değil. Bağımlılık sürecini geliştirebilir. Masa başında kolaycı bir şekilde arkadaşlarına ya da bilgiye ulaşabilmeleri onların hareketsiz kalmalarına ve farklı alanlarda uzmanlaşmalarına engel olabilir. Doğa ile iç içe olmalarına engel olabilir” diyor.
Teknolojiye hakim olmak ve onu kullanmak zorunluluğu içindeki çocuklar için bir de uyarı geliyor Prof. Dr. Zeki Yüncü’den, ‘Bağlılığa yol açabilir”
Bağımlılıkla kalsa iyi, her şeyin bir tuşla olması veya olmaması gibi bir hız çocuklarda, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu gibi ruhsal hastalıkları da beraberinde getirebiliyor.
Korona virüsünün bulaşmaması için mücadele ederken, bir başka mücadeleyi de çocuklarımız için, ülkenin geleceği için yapmak zorunda olduğumuz bilim adamlarının bu net uyarılarından anlaşılıyor.
Sosyal medya takipçiliği, sosyal medya kullanımı ve sosyal medya meraklılığı başlı başına insanların ruhsal dengelerini bozmuş durumdayken, bir de bu dönemde buna çocukların ruhsal dengelerinin eklenmesi, toplum olarak çok büyük sorunlarla karşı karşıya kalacağımızı gösteriyor.
Sosyal medya üzerinden paylaşım yapamadığınız gün yaşamadığını düşünüyorsanız, paylaşımınız yeterince beğenilmediği için bunalım yapıyorsanız, başkalarının paylaşımlarına insanın insana karşı duymayacağı duygularla bakıyorsanız, zaten ruhsal sorununuz da var demektir.
Acil psikolojik destek alın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.