Elif Topaloğlu
AĞRI KESİCİ YERİNE REFLEKSTERAPİ
Sevgili Medya Ege Okurları,
Bu hafta size Refleksterapi’nin ağrı kesici özelliği ile ilgili kitabımda da yer verdiğim araştırmalardan bahsedeceğim.
Hepimiz zaman zaman ağrılar yaşıyoruz ve ağrı kesicilere başvuruyoruz. Hele kronik bir hastalığımız varsa ağrılarından kurtulmak için günde 3 kere bile ağrı kesici içebiliyor hatta kanser gibi daha ağır hastalıklarda bu damar içi uygulamalara hatta morfine kadar gidiyor. Ağrı kesicilerin bazı türlerinde yangı giderici etkiler olabildiğini bunun dışındakilerin herhangi bir tedavi edici özelliğinin olmadığı sadece ağrıyı baskıladığı ve ağır hastalıklarda sürekli kullanılan ağrı kesicilerin metabolizma karaciğer ve böbrek üzerinde olumsuz etkileri olduğu bilinmektedir.
Kanser arenasında ağrıyı incelerken, bakım yolunda refleksterapiye yer olduğunu öne süren birçok çalışma yapılmıştır. Stephenson tarafından ABD'de tedavi edilmesi zor metastatik kanser grubunda yapılan bir çalışma, ağrı bildiren metastatik kanserli hastalarda refleksterapinin hemen olumlu etkisini' göstermiştir. Amerika'dan sindirim kanseri olan hastalarda ameliyat sonrası ağrı ve anksiyete üzerine yapılan ikinci bir çalışma, standart postoperatif analjezi ile birlikte, olağan ağrı yönetiminin kontrolüne kıyasla, refleksterapi grubunun istatistiksel olarak daha az ağrı, anksiyete ve analjezi gereksinimi gösterdiğini göstermiştir.
Ağrıya kanser alanının dışında baktığımızda, ağrı eşiği ve toleransı ile refleksterapinin yakın tarihli bir keşif çalışması yapıldı. bir buz banyosu ağrı deneyinde kontrol olarak sahte TENS makinesi tedavisini refleksterapiyle karşılaştırdı. Sonuçlar, refleksterapi tedavilerinin ağrı toleransını 60 dakika, 90 dakika ve 120 dakikada önemli ölçüde artırdığını gösterdi. İlk 60 dakika boyunca kalp hızında da bir azalma oldu, bu da sonuçların anti-nosiseptif bir etkiye bağlı olabileceğini gösteriyor. ' Bu sonuçlar refleksterapi kendi başına veya insanda ağrı durumlarının tedavisinde ilaç yardımcı olarak yararlı olabilir, bu durum göstermektedir.
Ağrı ile ilgili sorunlardan biri, hem reçetesiz satılan ağrı kesicilerin (OTC) hem de sadece reçeteli ilaçların (POM) uzun süreli ilaç kullanımına neden olabilmesidir. Steroid olmayan antienflamatuarlar, mide ülserlerine, böbrek rahatsızlıklarına ve hatta karaciğer yetmezliğine neden olma potansiyeline sahiptir ve diğer yaygın ilaçlarla birlikte kullanıldıklarında ek etki gösterirler. Çoklu dozlarda Parasetamol ve/veya profilaktik ilaçlar bile ilaca bağlı refrakter baş ağrılarına neden olabilir.
Dismenoreli öğrenciler üzerinde yapılan küçük bir çalışmada, Ibuprofen ile bir karşılaştırma yapılmıştır. İbuprofen, üç döngü için 3 gün boyunca her 8 saatte bir 400 mg reçete edildi. Refleksterapi grubu, ilk 2 döngüde 10 tedavi aldı, ancak üçüncü döngü sırasında tedavi görmedi. Refleksterapi, Ibuprofen ile tedavi edilen grupla karşılaştırıldığında, her üç döngüde de adet ağrısı süresi ve yoğunluğunda daha fazla azalma ile ilişkilendirildi.
Yayınlanmış refleksterapi çalışmaları, Migren tedavisinde de yardımcı olduğunu göstermektedir. Lafuenta ve arkadaşları, refleksterapiyi, baş ağrısı tedavisinde sıklıkla kullanılan bir ilaç olan Flunarizine ile karşılaştırdı. Migren dahil çeşitli baş ağrıları olan 32 hasta, biri refleksterapi ve plasebo tablet, diğeri ise insan temasını kontrol etmek için Flunarizin ve kollara spesifik olmayan bir sürtünme masajı uygulanan iki gruba randomize edildi. Sıklık ve ağrı yoğunluğu ölçüldü ve sonuçlar refleksterapinin en az Flunarizin kadar etkili olduğunu gösterdi ve bu özellikle farmakolojik müdahalenin kontrendike olduğu durumlarda faydalı olabilir.
Yine Amerka’da yapılan bir çalışmada kadınlarda refleksterapi ile segmental masajı karşılaştıran bir çalışma yaptılar, migren ataklarının sıklığı, yoğunluğu ve süresine baktılar. Her iki tedaviyle de müdahalenin sonunda tüm değişkenler azaldı. Müdahaleden sonraki üç ayda, değişkenler her iki tedaviyle de hala iyileştirildi, sonuçlar refleksterapi grubu için çok daha olumluydu.
Bu araştırmalardan anlaşılacağı üzere karaciğer ve böbrek sağlığınızı tehlikeye atmadan kronik ağrılardan Refleksterapi ile kurtulmanız mümkün.
Hepinize sağlıklı haftalar dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.