AK Parti 7 gün sonra, 22 Şubat’ta İzmir Kongresi’ni yapmaya hazırlanıyor.

İşin sahne boyutu, kamuoyu boyutu, reklam boyutu gözle görülür şekilde olanca hızıyla devam ediyor.

İşin siyaset ve yönetim adaylığı kısmı ise,  olanca hızıyla ama görülmeyen şekilde devam ediyor.

AK Parti İzmir İl Başkanlığı’na sözlü veya yazılı olarak, yeni yönetim kurulunda olabilmek için başvuranların sayısı şimdiden binlere yaklaştı.

AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin geçmiş dönemdeki çalışma performansını beğenen ve onunla birlikte çalışmak isteyenlerin sayısını çokluğu AK Parti İzmir için büyük bir heyecan.

Zor olanı ise, seç seçebilirsen yüzlerce insanın içinde yönetim kurulunu.

Başkan Sürekli’nin işi zor ama bize göre.

Başkan Sürekli’nin işi kolay kendisine göre.

Yıllarını AK Parti teşkilatlarında geçirerek Milletvekilliği payesine kadar çıkan Sürekli başkan için, sözlü veya yazılı olarak başvuranların çoğu tanıdık, bilenen teşkilat içi veya dışı eski ve yeni isimler.

Başkan Sürekli kiminle yol yürüyeceğini, kiminle yolun sonunun gelmeyeceğini iyi bilecek kadar teşkilatçı bir başkan.

İl Başkanı olduğu günden şu günü kadar yapılan çalışmalara bakınca sürekli il dışında olan, teşkilatları ziyaret eden, şehrin her yerinde görünen Kerem Ali Sürekli’nin, sürekli çalışacak, çalışabilecek insanları tercih etmesi sanırım bir medyumluk olmasa gerek.

AK Parti’nin İzmir’deki en büyük handikabı ise,  görünür AK Partililer.

İktidarda olan bir partinin içinde siyaset yapmak, siyasi düşüncesi farklı da olsa herkes için maddi veya manevi getirisi olan süreçtir.

Siyasi düşüncesi farklı olanlar zaten AK Parti de diyemezler, onlar AKP’derler.

Bunların ayırt edilmesi üstün zekâ gerektirmez.

Üstün zekâ gerektiren, Cuma namazını aksatmayan, önemli dini ve milli günleri kaçırmayan ama içki masasından, haram kasasından, günah odasından çıkamayanları ayırt edebilmek.

İnsanoğlu yaradılış gereği, herkesin dinine, hayat görüşüne, yaşam tarzına az veya çok saygı duyar ama olduğu gibi değil, olması gerektiği gibi görünenlerin varlığına asla.

Ne evde, ne mahallede, ne şehirde, ne ülkede.

Ne de AK Parti de.