AKIL VE VİCDAN DEPREMİ!

Depremle ilgili yardım sağlanması konusunda birlik ve beraberlik adına gerçekten büyük bir örnek veriyoruz dünyaya.

Ama bu büyük ve güzel örneğimizi lütfen kirletmeyin.

Burnuma pis kokular gelmeye, kulağıma olmadık sözler işitilmeye başlandı.

Yardımın şekli ve kuralı depremin ilk günlerinde yoktu.

Eline bir koli su alan, bir kutu bisküvi alan, bir düzine süt alan yardım ediyorum diye çadırların, insanların ve özellikle çocukların arasında dolaşmaya başladı.

Zaten mağdur olanların, olası gıda zehirlenmesiyle karşı karşıya kalmaması çok büyük bir ihtimal olarak çıktı ortaya.

Derken, giyecek, kalacak ve temizlik maddeleri konusunda da ciddi sıkıntılar başladı.

Önüne gelen evinde, işyerinde eski, atılmaya hazır ne varsa getirip deprem alanlarını yığmaya başladı.

O da yetmedi, kimin deprem mağduru, kimin değil olduğu belli olmayan ortamda deprem mağduru gibi görünen insanlar türemeye başladı.

O da yetmedi, eline bir battaniye, bir tabak yemek, bir oyuncak, bir balon alarak depremzedelere yardım ediyorum diyen, reklam düşkünü insanlar da üremeye başladı.

İki gün sonra kural geldi.

Yardımların geleceği yer, verecek insanlar belirlendi.

Rastgele yerlere yardım bırakılmasına, rastgele değil sözde yardım ellerinin ortaya çıkması önlendi.

Deprem yardım düzeni kuruldu.

Evine giremeyen binlerce insanlar için çadırlar kuruldu.

Ama bunlar da yetti mi, bana göre yetmedi.

Bir oradan, bir buradan mağaza sahipleri başladılar seslenmeye, ‘Deprem mağduru olanlara ayakkabı bedava, kazak bedava, battaniye bedava, yemek bedava.

İyi de kardeşim, kimin deprem mağduru olduğunu nereden biliyorsun.

Gerçek deprem mağduru zaten giremediği evinin kıyısında umutsuzca bekliyor, üzüntüsünden ayrılamıyor.

Bence, hangi kurumu yapar bilmem ama nasıl binalar kısa sürede ağır, orta, düşük hasarlı olarak belirlendi ise, insanlarda Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlık numarasından, ağır, orta ve düşük deprem mağduru olarak belirlenebilmeli.

Yardım yardıma değmeli, yardımlardan nemalanmak isteyenlere karşı da önlem alınmalı.

Bu veya buna benzer bir uygulama yapılmazsa, iddia ediyorum, bu şehrin değişik yerlerinde kurulan pit pazarı dediğimiz yerde deprem yardımlarının kaldırım üstü satıldığına tanık oluruz.

O zaman da ikinci depremi aklımızda, vicdanımızda yaşarız!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.