Ali EYCE
AL SANA YAPAY ZEKA!
Trafik polisi kontrol noktasındayım.
Herkes gibi bekleme sırasına girdim.
Araçta basın kartı olması bir ayrıcalık değil, bunu bir ayrıcalık olarak görenlerden değilim.
Kanun neyse, uygulama neyse, ülkenin bir vatandaşı olarak normal vatandaş gibi hukuki uygulamadan kaçmanın, sakınmanın da hiç mi hiç anlamı yok.
Kaldı ki, sarı zemin üzerine, kırmızı veya siyah yazılarla, copy center merkezlerinde basın kartı hazırlatıp, bastırıp, arabasının önüne koyanları görünce daha da sinir oluyorum.
Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre basın kartı taşımanın da, basın trafik tabelası taşımanın da belirli şartları var.
Bu şartları sağlayanlara İletişim Başkanlığı tarafından gerekli tanıtım kartları, titiz inceleme sonunda veriliyor.
Neyse konumuzu, resmi basın kartı taşıyanlar ile copy center basın kartı taşıyanlar değil.
Konumuz kanuni uygulama da uygulama arızası.
Trafik polisi geldi, kullandığım otomobilin plakasını elindeki laptop bilgisayar girdi ve ‘Beyefendi aracınızın trafik sigortası yok’ dedi.
‘Nasıl olur? Daha yenisini yaptıralı iki ay bile olmadı’ dedim.
Polis memuru, ‘Sigorta evraklarınızı gösterin’ dedi.
Dondum kaldım. Her şeyin online yapıldığı, bütün bilgilerin sistemlerde kayıt olduğu çağımızın teknolojik verimliliğinde, sigorta kağıdını almak hiç aklıma gelmemişti.
Biraz izin istedim polis memurundan ve hemen trafik sigortamı yapan sigortacımı aradım.
‘Bana niye sigorta yaptığınıza dair belge göndermediniz?’ dedim.
O da haklı olarak, ‘Buna gerek ki, her şey bilgisayarlarda kayıtlı. Plakanı girdiğinde görmeleri lazım’ dedi.
Sigortacı ‘Görmeleri lazım’ diyor haklı, polis memuru ‘Göremiyorum’ diyor haklı.
Tek haksız olan benim, çünkü aracımın trafik sigortasının olduğunu ispatlayamıyorum.
Neyse, sigortacım bilgisayardan hemen bir çıktı alıp, WhatsApp üzerinden göndereceğini söyledi.
Çünkü durum o kadar kritik hal aldı ki, trafik polisi kanunları uygulayarak aracımı orada kapatma zorunda kalacağını söyledi.
Ben sigortacımdan belgenin bir örneğini WhatsApp üzerinden göndermesini beklerler, aynı trafik polisi aracın yanına geldi, ‘Beyefendi aracınızın trafik sigortası göründü, gidebilirsiniz’ dedi.
15 dakika önce görünmeyen trafik sigortası, 15 dakika sonra nasıl göründü merak ettim ve sordum.
Trafik polisi, elindeki laptop da zaman zaman bağlantı kopmaları olduğunu ve verilerin sonuçlarının gösterilmediğini söyledi.
Şaka gibi ama öyle.
Gecenin bir yarısı, sigortacımla tartışmam, aracımın kilitli alma ihtimali, trafik polisinin tutanak ve ceza yazma ihtimali, tamamen sistemin hatası olacaktı.
Sigortacı, ben ve trafik polisinin düşündükleri ve yaptıkları tamamen doğal zekâdandı.
Tek sorun yaratan Yapay Zekâ!
Polis memuruna, ortada olmayan ama yapay zeka arızası yüzünden varmış gibi duran sorunun çözümünü sordum.
Eski usul sigorta evraklarının araçta bulundurmak olduğunu öğrendim.
Öyle bilgisayarda kayıtlı, tıkladın mı çıkıyor diye kendinizi belge anlamında güvende olduğunuzu düşünmeyin.
Yapay zeka sorununun kurbanı olmayın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.