Ali EYCE
ALLAH BU MİLLETE BİR DAHA İSTİKLAL MARŞI YAZDIRMASIN!
Anadolu insanı yurdunu işgal eden emperyalist güçlere karşı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün komutanlığında birleşince ortaya çıkan sonuç: Türkiye Cumhuriyeti.
Kurtuluş savaşımız binlerce insanının canını, kanını vererek kazanılmış ve Dünya’da örnek gösterilen bir zaferdir.
Bir milletin bağımsızlığına olan düşkünlüğünü, bağımsız yaşamak dışında sadece ölmeyi tercih ettiği efsanelere örnektir.
Bu yılların sonunda kazanılan zafer, kurulan yeni cumhuriyetin kahramanlığını, varlığını ilelebet anlatan yeğene söz ve müzik de Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı İstiklal Marşımız oldu.
Türk İstiklal Savaşı döneminde Büyük Millet Meclisi milli şiir yazılması için bir yarışma açılmasına karar verir ve şiiri kabul edilene de 500 TL ödül koyar.
O dönemde Büyük Millet Meclisi’nde Burdur Mensubu olup görevli olarak Kastamonu’da çalışmaktadır.
Birçok şiir yazılır ve meclise gönderilir ancak hiç biri beğenilmez.
Meclis arkadaşları Mehmet Akif’ten de şiir yazmasını ister ancak o bir yarışmaya giremeyeceğini, böyle bir şiir için de ödül kabul etmeyeceğini söyleyerek kabul etmez.
Akif, yarışma dışı almak konusunda ve ödülü de bir hayır kurumuna bağışlamak konusunda ikna edilince o şiirini yazar ve Büyük Millet Meclisi’nde okunan 5-6 şiir arasından kabul görür.
“Korkma” diye başlayan İstiklal Marşımızın bugün 102 yılı.
Bugünün gençlerinin İstiklal Marşı’nın manevi önemini yeterince anladığını, özgürlük içinde yaşadıkları Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içinde pek de düşünmüyorum.
Bu ülkenin can verilerek, kan verilerek kurulduğunu yeterince anladıklarını pek düşünmüyorum.
Ne zaman ki o genç, yurt dışın çıkıp kendi kimliği dışında başka kimliklerin, kültürlerin, sınırların ve özgürlüklerin farkına varıyor işte o zaman yaşadığı Türkiye Cumhuriyeti’ni ve onun içinde kendine has kimlik, kültür, sınır ve özgürlük içinde yaşamanı kıymetini daha iyi anlıyor.
Ne zaman ki o genç, birilerini saldırısına uğrayıp, canı yandığında, kanı aktığında, hakları kısıtlandığında, ötekileştirilip, özgürlükleri elinde alındığında içinde yaşadığı Türkiye Cumhuriyeti’nin kıymetini daha iyi anlıyor.
Ne zaman ki o genç, kazandığı başarı sonrası kendisiyle birlikte sevinen milletinin gücünü, milletinin sevincini, milletinin onunla gurur duymasını gördüğünde Türkiye Cumhuriyeti’nin kıymetini daha iyi anlıyor.
Türkiye Cumhuriyeti sınırlarının Ata toprağı, Ana Toprağı, millet toprağı, vatan toprağı olduğunu daha da iyi anlıyor.
Allah bu milletin bağımsızlığını bir daha tehlikeye düşürmesin.
Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yaşatmasın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.