Hepimizin gözünün gördüğü, aklının erdiği bir zamanda, Avrupa’nın orta yerinde bir trajedinin kurbanı olmuş olan insanların günü bugün. 

Srebrenica Katliamı...

Bosna savaşında yaklaşık olarak 200 bin kişinin hayatını kaybettiği ve toplama kamplarında binlerce insanın işkenceden geçirildiği, yaklaşık 50 bin kadın tecavüzlerin kurbanı olduğu bir katliamdan söz ediyoruz. 3.5 yıl kuşatma altında kalan Saraybosna'da ise bin 600'ü çocuk toplam 11 bin 451 kişi katledildi.

Peki burada müslümanlar nerede ? Boşnaklar nerede ?  

Nüfüsu 3 milyondan biraz fazla olan bir halka gelince ''kör'' kalındı.

Yugoslavya sırplara destek verirken,almanlar hırvatlarlaydı ve boşnaklıların yanında türkler vardı. 

Peki “Neden acaba ? " diye soruldu mu ? 

 Hazmedemedikleri şey ne ? Avrupanın orta yerinde avrupalılardan insan bir halk mı ? Yoksa osmanlıya hala saygı duyan, Türk’ü seven ve her şeyiyle bu kültürü yaşatmaları mı sorundu ? 

Geçmiş tarihe baktığımızda topraklarımızda yaşayan boşnakları kısaca hatırlatayım sizlere;

Boşnaklar,hristiyanlığın bogomil mezhebine mensup oldukları için Osmanlı bölgesine gelene kadar Balkan milletleri tarafından dışlanan bir topluluktu.Fatih Sultan Mehmet’in bölgeyi fethiyle birlikte müslümanlığa hızlı bir şekilde geçen boşnaklar,arnavutlarla birlikte yeniçeri ocağının temelini oluşturdu.Boşnaklar, bölgede müslüman olması sebebiyle Türk olarak nitelendirilip kültür olarak benzerlikleri sebebiyle de Türk görüldü. 

Ve Bosna Hersek’te,sırpların amacı sadece Bosna topraklarını almak değildi. Sırplar savaş boyunca yaptıkları katliamlarla bölgedeki tüm Müslüman unsurları yok etmek istediler. Sözde medeni batı ise sessiz kalarak katliama ortak oldu.

Srebrenica katliamında yaşanan bu dehşet verici olayların sorumlusu Mladic ise , Sırp bayramı arifesinde şehri Sırp milletine hediye ettiklerini söyleyerek, "Nihayet bu topraklarda Türklerden (bölge Müslümanları için kullanılan ifade) intikam alma zamanı geldi" ifadelerini kullanmıştı. Ancak o bölgede Türk katliamının dışında, bir insanlık var ve yok edilmeye çalışıldı. Savaş döneminde ellerinde hiçbir şey olmayan insanları öldüren, hastaneleri, sokakta oyun oynayan çocukları ve geçmiş kültürün izlerini yok etmeyi hedef alan bu ırkçı yapının yanı sıra Avrupa’nın orta yerinde büyük bir trajedinin kurbanı olmuş insanları gördük...

Tarih sahnesinden silinmekte olan Bosna'yı ayakta tutmayı başarmış, küllerinden yeni bir devlet doğuran, Alija İzzetbegovic’in bu katliamla alakalı söylediği çok güzel bir söz var.

9 aralık 1993'te, yani insanlık dışı sırp azgınlığının ve vahşetinin zirveye ulaştığı bir günde, boşnak askerlerine yönelik yaptığı konuşmada bir insanlık dersi vermişti. Konuşmasında şunları dile getirmişti; "Neredeyse bütün savaş teamülleri sırplar ve hırvatlar tarafından ihlal edildi, bizim tarafımızdan değil. Bu durum avrupa için bir sürpriz oldu. Eğer birileri kadınları ve çocukları öldürüyorsa, kutsal şeyleri, köprüleri, kültürel anıtları tahrip ediyorsa, Avrupa bunu yapanların ancak boşnaklar olabileceğini düşünüyordu. Avrupa'nın medeni bir biçimde davranmalarını beklediği avrupa kökenli halklar, savunmasız insanları öldürdüler, camileri ve köprüleri tahrip ettiler. Biz bunları yapmadık. Bu nedenle yurtdışına gittiğimde büyük bir gurur duyuyorum." 

Bilge kral lakabıylada bilinen İzzetbegovic’in dediği gibi Avrupa kendi insanından beklediğini alamazken, bizler Avrupa’nın haklarından medet umduk. 

Hollandalı askerlere madalya verdi,bu Avrupa diye büyüttüğüz hak masalları.Masum insanların soykırıma uğramaları için düşmanla işbirliği eden hollandalı askerlere.Yani insan hakları masalıyla insanların katillerine verilmiş ödül var ortada.Bir Avrupa’dan bahsetmek gerekiyorsa, insanlığın öldüğü yer olarak bilmek en doğrusu. Bir soykırım cezalandırılmadı ve Srebrenica katliamında yaşamını yitiren insanların anıldığı her senede,Türk yazar Mehmet Akif Ersoy’un sözleri ile bitiriyorum cümlelerimi. “Medeniyet dediğin tek dişi  kalmış canar “ bu söz benim için batının tüm enternasyonel dünya yalanlarını, içindeki İslamofobi ve haçlı zihniyetinin bitmediğinin göstergesidir.