Narlıdere’den şöyle bir geçerken gördüğümüz manzara karşısında, ne gözlerimiz durdu,  ne deklanşörümüz, ne de kalemimiz.

Aklıma Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in, Narlıdere’yi denizle buluşturmayı hedefleyen projesi geldi.

Narlıdere, denizle bulaştığında,  acaba denizde böyle çöplük mü olacak diye düşünmeden alıkoyamıyorsunuz kendinizi.

Belediyeciliğin en temel görevlerinden birisi çevre temizliğine bağlı olarak, çöpleri toplamaktır. 

Bazen bu çöp toplama içi o kadar temele oturur ki, belediyeciliği sadece çöp toplamak olarak tanımlayanlar daha olur.

İş bu kadar temele oturmuşken, temel işinizi şekil fotoğraflarda olduğu gibi yapamıyorsanız, denize ulaşma projeniz size ne kazandırır ki?

Çöplerin arasından geçen ve çöplerle yaşayan ilçe sakinleri, ‘Başkan iyi varsın. Çöplerin arasından geçerek de olsa, denize varabildik’ diye size teşekkür mü eder?

Yoksa ‘Başkan Deniz’ derdinde, biz ‘Çöp’ derdindeyiz’ mi der!

Belediyecilik gerçek hizmet işidir.

Önce görünen ve beklenen gerçek hizmetleri, temel hizmetleri yapacaksınız.  O işler tamamlandıktan sonra, dönüp, proje üreteceksiniz, farklılık, farkındalık yaratacaksınız.

Mahalle aralarında, sokak başlarında çöpler dağ gibi dururken, denize ulaşmaya çalışmak,  denizi Narlıdere’ye getirmek, Narlıdere’yi denize götürmeye çalışacaksınız.

Çöp dolan Narlıdere’ye benim bildiğim ‘Deniz’ de gelmez, gelse de deniz denmez, dense de denize girilmez.