CAHİL CESARETİ

 

Bir uçak yolculuğunda olduğunuzu düşünün. Cam kenarındasınız ve bulutsuz bir gökyüzünde, İstanbul’dan kalktınız ve Avrupa üzerinde batıya doğru yol alıyorsunuz. Aşağıda ilk önce balkan ülkelerini göreceksiniz. Eğer, daha önce ziyaret etmediyseniz de, uçaktaki ekranlardan hangi şehir üzerinde olduğunuzu da takip ederek, o şehir ve çevresi dağları, ovaları, nehirleri gözünüzün önünden hızla akıp gidecek ve belki de 15-20 dakikada, kuş bakışı izlediğiniz bu ülke hakkında, bir fikriniz oluşacak.

Çok dağlık bir yer, her yer yeşil veya başka bir yargı beyninizde belirecek ve daha önce hiç gitmediğiniz, hakkında çok fazla detay bilmediğiniz belki sadece adını duyduğunuz o ülke hakkında, konusu geçtiğinde edeceğiniz bir kaç söz olacak ve diyeceksiniz ki; “çok küçük ve dağlık bir ülke.” O ülke hakkında 15 dakikada varacağınız bu keskin yargı, sizinle birlikte var olmaya devam edecek.

 

Aynı ülkede, Türk Büyükelçiliğinde çalışan bir görevli ise, o ülke hakkında, sizden daha fazla çok bilgiye sahip, sosyal yapısını, etnografyasını, tarihini ve ekonomisini vs daha iyi biliyor kuşkusuz. Orada 2 yıldır çalışıyorsa mesela.

 

Bir de o küçük balkan ülkesinden okumak için Türkiye’ye gelen birisini düşünün,  orada gözlerini açmış, okula gitmiş, ailesi orada yaşıyor. İklimini, kışını, yazını, tarlasını, şehrini, restoranını, barını, gizli köşelerini bildiği o ülke hakkında daha çok şey biliyordur değil mi?

 

Eğer bu 3 farazi kişiyi bir açık oturumda o ülke konusunda tartıştırırsanız, emin olun uçakla üzerinden geçen kişi, kendisine söz verildiğinde, 2-3 cümle ile o ülke hakkındaki kesin yargısını sizinle paylaşacaktır. Kesinlikle diğer ikisinden daha kesin ve kendinden emin konuşacaktır. Diplomat ise diplomatik bir dille sahip olduğu bazı detayları verecek ama ilk konuşmacı gibi net, köşeli ifadeler kurmayacak ve açık kapıl bırakacaktır. O ülkeden eğitim için gelen gençse kendisine ülkesini anlatması istense, nereden başlayacağını, neler anlatacağını bilemeyecektir.

 

Konu o ülke olabilir veya başka bir başlık da olabilir. Bir konu üzerinde, en az bilgi sahibi olan, en kesin ifadelerle cümleler kurarken, bilgi ve birikim arttıkça, cümlelerdeki kesinlik azalırken, çok fazla girdi, kesin yargılarda bulunmayı zorlaştıracaktır. Ne kadar çok veri olursa, karar almak zorlaşırken, varılacak kararın sağlıklı olması olasılığı da artacaktır.

 

Türkiye adını duymayan ortalama bir Kuzey Amerikalı’nın, Türkiye’nin ortadoğuda bir Arap ülkesi olduğunu düşünmesi bizim için pek de  şaşırtıcı olmaz. Ama bir Ortadoğu uzmanı CNN’de konuşurken, daha fazla detaya sahip olduğundan, ortalama bir Amerikalı’yı şaşırtacak veriler paylaşabilir.

 

Varmak istediğim nokta, çok basit bir tespit, aslında. Bir konu hakkında, ne kadar az şey bilirseniz, o konuda, o kadar kendinizden emin olursunuz. Yargıya varmanız kolay olur zira, beyninizde o kararı vermeye yetecek veri bir elin parmakları  sayısındadır. İşlemciniz, hızlı çalışır. Verileri değerlendirir ve 1-2 saniye içinde pat diye yargısını verir geçer.

 

Konu, Evrim Teorisi ise, “Eee madem evrim diye bir şey kesin var, neden şimdiki maymunlar insan olmuyor?!”  diyerek, bilim adamlarını dumura uğrattığınızı sanıyorsanız,

 

Konu, Demokrasi ve Adalet ise “Madem Demokrasi ve Adalet yok, yok diyenler nasıl bunu dediği halde dışarda?!”  ya da “Hakimler, seçilmiş iktidara elbette boyun eğecek, milli irade böyle istiyorsa vs” diyorsanız,

 

Basın Özgürlüğü ise konu “En özgür basın bizde” falan diye bir yargıya varıyorsanız ve bu yargıya varmanız ortalama 1-2 saniye alıyorsa, emin olun bu  konular  hakkında hiç bir şey bilmiyorsunuzdur.

 

Daha çok okumak, araştırmak, incelemek, soruşturmak, sorgulamak vs zahmetli ve yorucu bir iştir. Bunları yapan insanlar ellerindeki verilerle kesin bir yargıya varmada  zorlanırken, siz anında kendinizden emin sonuca varabiliyorsanız, cesaretinizden dolayı sizi tebrik etmekten başka şey elden gelmez. Zira, size hissi kalben vuku oluyorsa tabii, gerçekten bilmenize gerek yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.