Seçim bitmiş, iktidar gitmiş, Cumhuriyet Halk Partisi hala ne yapabiliriz değil, ne yapmalı konuşuluyor.

CHP’de kurultay isteyenlerle, kurultay istemenler arasındaki imza mücadelesini, partiye oy veren seçmenler ise sessizce izliyor.

Kurultay çalışmasının altına imza atarım diyenlerin istediği, 9 kez kaybeden bir genel başkanla önümüzdeki yerel seçimlerde 10. bir hüsran daha yaşama ihtimalini ortadan kaldırmak.

Kurultay çalışmasını istemeyenlerin ve imza atmayanların istediği ise, 9 kez kaybeden bir genel başkanın arkasında durarak yakın yerel seçimlerde kendilerine bir masa, bir paye, bir imkan bulabilme.

Yani kurultay düşünen ile düşünmeyenlerin arasındaki fark, basitçe genel ve özel tercihlerden kaynaklanıyor diyebiliriz.

Hal böyle olunca da, kişisel özel tercihler mi, yoksa genel partinin geleceğine dair tercihler mi daha önemli bunu hangi zeka seviyesine sorsak cevabı net olur.

Ama CHP’de özel tercihlerin her zaman genel tercihlerden daha baskın olmuştur.

Ondan dolayıdır ki, partinin en üst karar organlarında yer alanlar, orada oturanlar, orada yaşayanlar, orada siyaset yapanlar 9. kez seçim kaybeden bir genel başkandan başka bir genel başkanın varlığının ne kazandıracağını düşünmek dahi istemiyorlar.

O ihtimal genel başkan dese ki, genel başkan hariç hiç kimse değişmeyecek eminim, hepsi kurultay kararını altına imza atar.

CHP’yi Ankara’da görmek değil, İzmir’de yaşamak gerekir derler.

İzmir daha ne kadar yenilen genel başkanlarının partisini sırtlarında taşır bu bilinmez ama İzmirli CHP’lilerin suyu sıcakların etkisiyle kaynamaya başladı.

Partilerinin kaybettiği her seçimde CHP’yi şehirlerinde birinci parti yapan İzmirli CHP’liler, ‘Kazandık ama kaybettik, oldu ama olmadı’ diye iç çekişme yaşamak istemiyorlar.

Son seçim sonuçlarına göre CHP’nin kalesi olan İzmir’in tepkisini Ankara görmemezlikten gelirse, kaleyi kaybedebilir.

Neden mi ?

Bir talimatla geçtiğimiz seçim CHP oyunu, baraj sorunu yaşamasın diye HDP’ye vermeyi tercih eden bir taban seçmeni, genel başkan kurultayla gitmeyi bilmiyorsa, oyunu AK Parti’ye vermeyi ve CHP’de daha etkili bir iktidar depreminin yolunu açmayı, çok zekice, çok akıllıca ve çok istekli düşünebilir.

Kurultay için imzaların toplanmasını koltuklarında oturarak ‘acımadı ki’ dercesine sessizce bekleyen Ankara, bu depremi görmek istiyor da olabilir!