Hayatımızı yönlendiren davranışlarımızın %90’ının bilinçaltından kaynaklandığı artık resmen biliniyor. Tüm inançlarımızın ve duygularımızın depolandığı yer olan bilinçaltımız ise her türlü kaydı arşivleyerek saklıyor. Yani bugüne kadar yaşadığımız ve bugün de devam ettirdiğimiz yaşamımıza aslında bilinçaltının yön verdiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Çocukların da sözel olarak ifade edemeseler bile tüm kayıtları bilinçaltlarında tuttukları gerçeğinden yola çıkacak olursak, çeşitli davranış değişiklikleri, kişilik sorunları ya da çocukluk çağı problemlerinin çözümünde de bilinçaltındaki kayıtların gün yüzüne çıkarılması ile ulaşılması mümkün. Peki çocuklar duygusal gelişim problemleri ve ihtiyaçları ifade edememe sorunlarını nasıl bilinç düzeyine çıkararak yansıtıyor diye bakacak olursak karşımıza 2 ana yöntem çıkıyor. 1-Oyun Terapisi, 2-Çocuk Resim Analizi.

Her iki yöntem de uzman kişilerce yapıldığı, doğru yorumlandığı ve takibi gerçekleştirildiğinde bize çocuğun içinde kopan fırtınaları haber verebiliyor. Bir yanda çocuğun tercih ettiği oyun ve oyuncaklar diğer yanda renkler, çizgiler, kağıt kullanımı ve nesneler habercisi olabiliyor çocuğun dünyasının. 

Şimdi sizlere evde çocuklarınızın yaptı resimlerini nasıl yorumlayabileceğinize dair bir kaç ip ucu vermek istiyorum. Öncelikle çocuğunuzun eline verdiğiniz kağıdı nasıl kullandığına dikkat edin. Bir çocuğun resim yaparken kağıdın ne kadarını kullandığı önemlidir. Çocuğunuz resim yaparken kağıdın sadece bir kısmını mı kullanıyor yoksa tamamını kullanıyor mu? Eğer kağıdı ekonomik-kısıtlı kullanıyor ve yaptığı resimden sonra kağıtta hala büyük bir boş alan kalıyor ise çocuğunuz özgüven anlamında sıkıntı yaşıyor olabilir. Ya da tamamına yakınını kullanıyor ise daha dışa dönük ve sosyal olduğundan bahsetmek mümkündür.

Diğer yandan kullandığı renkler de çocuğun iç dünyası hakkında bizlere bilgi verebilir. Canlı renkler çocuğun psikolojisini olumlu yönde olduğuna işaret ederken, koyu-kapalı dediğimiz siyah kahverengi lacivert ve mor gibi renkler ise çocuğun hayatındaki bir takım sorunlara dair sinyal olabilmektedir. Koyu renklerin daha çok mutsuzluğun dua vurumu olduğunu söylemek mümkündür.

Nesne ve figürlerin şekillerindeki bozulma ve eksiklikler de bir diğer dışavurum şekli olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocuk yaptığı resimde ailesinden birinin ya da kendisinin her hangi bir uzunu eksik çiziyor ya da hiç çizmiyor ise yine çocuğun algısında o kişi ya da kendiyi ile ilgili sorundan bahsetmek gerekebilir. Örneğin ağzı çizilmeyen bir anne-baba; eleştirilen bir çocuğun dışavurumu olma ihtimali taşıyor demektir.

Kısacası çocuğunuzun bilinçaltına yer eden sorun ve soruları anlayabilmek adına resimlerin sihirli bir gücü olduğunu bilmenizde ve ebeveyn olarak çocuk resimlerinin diline dair bilgilenmenizde fayda olduğu kanısındayım.

Daha fazla çocuğun daha aydınlık resimler çizebilmesi ümidi ile.