Ali EYCE
CUMHURBAŞKANIMIZLA İSTİŞAREDEYİM!
Gülmek güzel bir şeydir.
Gülmek için neden bulmak ise daha da güzel bir şeydir.
Çok canım sıkıldığında ben gülmek için çok arayışlar içine girmem.
Girerim siyasetin içine gülecek o kadar çok şey bulurum ki, kendimi bulurum, ruhumu bulurum, aklımı bulurum, gülmeyi bulurum.
Gece uykum kaçtı ama sanırım şekersiz içtiğimiz kahvenin etkisinden.
Uzmanlar her ne kadar kahvenin sakinleştirici özelliği olduğunu söylese de, bende sakinleştirici değil, aklımı daha çok çalıştıran bir özelliği ağır basıyor sanki.
Baktım olmuyor, gecenin içinde biraz gülmek istedim.
Gülmek için de siyasetin içinde olanlara, söylenenlere ve yapılanlara şöyle bir baktım.
Güldüm, gülmekten düşünmeyi unuttum, uykumu getirdi.
Siyasetin düşündüren yöne ne kadar çok ise, kendisini siyasetçi kimliği içine bir şekilde sokanların ahvalleri de bir o kadar komik oluyor.
Bakan yanından geçerken bir kare fotoğraf çektirip, ‘Bakanımızla’ diye yazan mı dersin, ‘Başbakanımızla istişare ettik’ diye yazan mı dersin, ‘hoş geldiniz’ derken çekilen saniyelik fotoğrafın altına, ‘Vatandaşın sorunlarını anlattık’ diyen mi dersin, fotoğrafta çok uzağında kalmasına rağmen pişkinliğini devam ettirip, ‘bakanımızla, başkanımızla Türkiye’nin, İzmir’in sorunlarını konuştuk’ diyen mi dersin, hepsine denk geldim.
Güldüm, gülmekten karnıma ağrılar girdi.
Çık kürsüye desen iki laf edemeyen, anlat bakalım desen nerede, nasıl yaşadığını dahi anlatamayan, elini kaldır desen, bacağını tutacak kadar akıl tutulması yaşayan insanların bu hallerini görünce gülmemek için insan kendini zor tutuyor ama bir kadar da ‘Ben hiçbir şeymişim’ diye kendini de haksız yere küçümsüyor.
Bir yazımda daha yazmıştım sanırım, dönemin Başbakanı, Türkiye’nin son Başbakanı Binali Yıldırım, makam arabasının kapısını tutmuş, tam binecekken, korumaların arasından sıyrılmayı başarıp, saniyelik hareketle ‘Başbakan ve ben’ selfi fotoğrafını kurtarmayı başaran İzmirliyi.
O fotoğrafın altına yazılan açıklamayı: ‘Başbakanımızla İzmir’in sorunlarını istişare ettik’
Ben gece çok güldüm, sizin de bu yazıyı okuduktan sonra az da gülme hakkınız var.
Yazımı burada son vermek zorundayım:
‘Cumhurbaşkanımızla istişaredeyim’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.