Arif ÇAYAN
ELLERİN KIRILSIN KEMAL!
İstanbul Bahçeşehir’de, ne İstanbul’a, ne Bahçeşehir’e, ne de insanlığa sığan saldırı oldu.
Duyduğumda şok oldum.
Adının Kemal olduğunu öğrendiğim, ancak insanlığından şüphe ettiğim kişi, üç yavru kediyi kürekle döverek öldürmüş.
Sebebi ise daha da feci.
Güya o üç yavru kedi, eşine saldırmış.
Üç yavru kedi, daha fareye bile saldırmayı beceremezken, bir kadına, üstelik onun canına kastetmeyen, onlara dokunmayan, onlara eziyet etmeyen bir insana niye saldırsın.
Hadi kedi bu, düşünemedi, korktu, üç birden eşine saldırdı, biri ayağından tuttu, diğeri elinden, bir de paçasından.
Ne yapabilir ki, üç kedi bir insanı yedi olayı mı olurdu?
Belli ki, adamın eşinin bir kedi fobisi var.
Olabilir de!
Kediden korkuyor, olabilir de!
Ama kediden korkmak, kedileri öldürmek demek değildir.
Kedilerden uzak durmaktır.
Koca adam, koca eşini kedilerden koruyamıyor, koca eşini kedilerden uzak tutamıyor, koca eşiyle birlikte kedilerden uzaklaşamıyor.
Alıyor eline küreği, küçük kedileri, bir patates gibi vurarak öldürüyor.
El ellerin kırılsın Kemal demekte bize düşüyor.
O değil de, şu hayvan yasası çıktı, çıkacak, çıkmalı derken hala çıkmaması da biz hayvan severleri çok üzmeye, üzülmemize neden olmaya başladı.
Kimse, bir hayvanı sevmek zorunda değil, ama herkes hayvanların yaşam hakkına saygı duymak zorunda.
Tıpkı kendi yaşam haklarına saygı duyulmasını istedikleri gibi.
İnsanoğlu kadar düşünemiyor olabilirler, onlar kadar birbirine kötülük yapmayı bilmiyor olabilirler ama netice de hayvanlarda can taşıyor.
Onlar da Allah’ın onlara verdiği kadar ömür yaşıyor.
Bu arada çıkmayan yasadan dolayı elleri kırılası Kemal’in serbest bırakılmasına ise hiç eleştiri getirmeyeceğim.
Olmayan kanun, olmayan yasaya göre hâkim ne yapsın.
Bizim bedduamızdan başka Kemal’e dokunan bir şey yok.
Ellerin kırılsın Kemal!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.