Dr. M. Fatih Sökmen

Dr. M. Fatih Sökmen

HALSİZLİK VE YORGUNLUĞUN YAYGIN BİR SEBEBİ

Vücudumuzda kan hücrelerimiz kemik iliklerinde yapılmaktadır. Demir, kandaki oksijeni taşıyan alyuvarların içinde oksijenin bağlandığı hemoglobinin temel elementidir. Hemoglobin, kan hücrelerine kırmızı rengi veren bir protein ve demir kompleksidir. Akciğerden hava yoluyla alınan oksijen hemoglobin içindeki demire bağlanarak dokulara taşınır, demirin eksik olduğu durumlarda vücudumuzun oksijenlenmesi bozulmaktadır. Demir vücudumuz tarafından üretilebilen bir element olmayıp mutlak surette dışarıdan alınması gerekmektedir. Aslında vücudumuzdaki mevcut demirimiz herhangi bir kayıpla karşılaşılmadığı müddetçe azalmamaktadır. Sağlıklı insanlarda mevcut demir rezervi kan yapım yıkım döngüsünde geri dönüştürülebilir bir ham madde olarak sürekli kullanılmaktadır. Ne zaman ki vücudumuzdan bir kan kaybı olmaya başlar o zaman vücut önce depolarını kullanmaya o da yetmezse kan yapımı için aktif olarak kullandığı demirini kaybetmeye başlar. Sonrasında bu bize kan yapım azlığı ve buna bağlı semptomlarla dönüş sağlar.

yorgunluk.jpg

Peki neden bu kayıplar olmaktadır? Kemik iliğimiz yani üretim tesislerimiz sağlam olduğu müddetçe küçük miktarlarda olan sürekli kanamalar vücutta tolere edilebilir bir kan azalması oluşturmakta ve üretim tesislerimiz olan kemik iliklerimiz bu açığı kapatmak için depo demirimizi kullanmaktadır. Tabi bu durum ciddi ve büyük miktarlarda olan kan kayıplarında (ameliyatlar, ateşli silah yaralanmaları, delici kesici alet yaralanmaları gibi) geçerli değildir. Toplumda kansızlığın en sık nedeni üreme çağında olan kadınlarda görülen mens kanaması nedenli kan kayıplarıdır. Ayrıca küçük miktarda kanamalı hemoroid (basur) da bir diğer önemli sebebidir. Menapoza girmiş kadınlar ve her yaştan erkek hastalarda ise kansızlık pek olası değildir. Eğer bu gruplarda kansızlık ile karşılaşılıyor ise detaylı inceleme ve araştırma gerekmektedir. Zira altta yatan kanser gibi ciddi rahatsızlıklar tespit edilebilmektedir.

Yetişkin bir insanın vücudunda toplam 5-6 gr kadar demir bulunur. Vücudun sürekli ihtiyacının karşılanması için günlük 3-4 mg demir alınması gerekir. Günlük hayatımızda hiç farkına varmasak da besinlerimiz ile vücudumuz için gerekli ve yeterli demiri aslında almaktayız. Demir yönünden en zengin yiyecekler karaciğer ve dalak gibi sakatatlardır. 100 gramında 8-10 mg demir vardır. Daha sonrasında en yüksek demir kırmızı ettedir. Kırmızı etin 100 gramında 6-8 mg demir bulunur. Bunların yanı sıra yumurta, hindi eti, bakliyatlar, tüm yeşil sebzeler, kök besinler, kabak çekirdeği, tahin ve pekmez de demir içeriği yüksek besinler grubundadır. Besinler ile vücudumuza aldığımız demirin özellikle C vitamini varlığında emilimi artmaktadır. Bu nedenle et tüketiminin salatayla olması ya da yemekte alınan C vitamini demir emilimini artırır.

anemi.jpg

Yeteri kadar demir vücudumuza kazandırılamadığında kansızlık oluştuğu gibi vücutta aşırı demir yükü olması halinde de sistem hızla paslanıp (oksitlenip) erken yaşlanmakta. Ayrıca karaciğer ve pankreas da biriken demirin fazlası da başlı başına bir hastalığa sebep olabilir.

Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki toplumumuz tarafından geleneksel öğretilerle öğrenilmiş olan pekmez kan yapar yaklaşımı çok da doğru değildir. Evet demir içeriği açısından zengin olmakla beraber pekmez kansızlık tedavisinde kullanılabilecek bir ürün değildir. Besinlerle alabileceğimiz miktarlar hastalık tedavi etmek için değil sadece vücudumuzun günlük gereksinimi sağlamak adına faydalı olabilir. İş tedavi boyutuna ulaştığında mutlaka doktorunuza başvurmanızı tavsiye ediyorum. Özellikle pekmez gibi şeker ve potasyum içeriği yüksek ürünler şeker hastaları, obezite hastaları ve böbrek yetmezliği olan hastalarda fayda yerine zarar bile verebilmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.