Yeni bir yıla girdik. Her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni yıldan çok şey bekliyoruz. Aşının işe yaramasını, virüsün bitmesini, eski güzel günlerdeki gibi hayatın kendi ekseninde dönmesini istiyoruz. Büyük umutlarımız var yeni yıldan.

Her şeyi yeni yılın kuyruğuna bağlamışken biz kendimizde ne gibi değişiklikler yaratmalıyız? Biz kendimizde bir değişim yaratamazsak yıldaki sayıların değişmesinin bir anlamı yoktur. Biz aynı kaldıktan sonra gelen yeni yıl neylesin ki… 

O zaman yeni yılla neleri değiştirebileceğimizi beraberce düşünelim. Belki de önce bakış açımızı. Bu zamana kadar nasıl bir bakış açısına sahiptik ve bu açı bugüne kadar işimize yaradı mı? Yaramadıysa değiştirmemizin zamanı gelmiş demektir. Unutmayalım ki düşünce düzeyimizde yaratacağımız değişim yeni bir bizi ortaya çıkaracaktır. 

Önce düşünce sistemimize bakalım. İnsanlar başlarına gelen herhangi bir olaydan bahsederken bunun üç ögesini de aktarırlar. Bunlardan birincisi, ne olduğu; ikincisi ne olduğuna ilişkin o kişinin ne anladığı; üçüncüsü ise ne olduğunu o kişinin nasıl değerlendirdiğidir. Burada ilk ikisi olayla ilgilidir. Ancak üçüncüsü kişinin düşünce sistemiyle ilgilidir. Olay karşısında algıladığınız gerçekle reel gerçek farklıdır o yüzden. Ama bizler algılanan gerçeği reel gerçek olarak görme eğilimine sahibiz. Şu durumda farkına varmamız gereken, olayları algılama biçimimizin öznel olduğudur.

Öznel  bakış açılarımıza  diğer bir yazımızda da yer vermiştik. Değişimin bakış açılarımızı revize etmekle başladığını unutmamamız adına tekrar bahsetmekte fayda var diye düşündüm.

Yeni bir açı kazanmak için çalışmaya başladık, iyi gidiyoruz. O zaman sırada yeni hedefler belirleme olsun. Geçen yıl da kendimize belki çok güzel hedefler koyduk ancak belki bizim sebeplerimizden belki de pandemiden dolayı yarım bırakmak zorunda kaldık. Peki, geç mi kaldık? Bence hayır. Belki de zamanımız şimdidir. Bunu kim bilebilir ki. Her şey zamanını bekler, derler. Ben buna yürekten inanıyorum. O zaman şimdi kolları sıvayalım ve girişelim yeni hedeflere. Hala pandemi devam ediyor, dediğinizi duyar gibi oluyorum sevgili dostlar. Haklısınız hala sürecin içindeyiz. Ancak insanoğlu bu dünyada engellere takılarak da pek çok şeyi gerçekleştirebiliyor.  Krizi doğru yöneterek de kazanımlar elde edebiliyor. Buradaki ana sloganımız:’’ Şimdi değilse ne zaman?’’ olsun.

Yeni bakış açıları kazanmak için çalışmaya başladık, yeni hedefler koyduk. O zaman hayatla daha uyumlu olmayı sıraya alalım. Mademki yeni yıl, yeni umutlar demek. Biz de uyumlu olmayı seçerek daha doyumlu bir hayatı yaşamaya başlayabiliriz. Yaşadığımız bu zorlu süreçlerde insanoğlu ancak umudunu uyumlanarak koruma altına alabilir diye düşünüyorum. İnsanlarla, doğayla uyumlu hale gelmek yaşamın içinde çözüm odaklı gitmemizi de sağlayacaktır.

 Yeni yıldan bir şeyleri bizim adımıza düzeltmesini beklerken bizler de kaybettiğimiz değerlerimizi yeniden kazanalım. Kim bilir belki de hayatlarımızdaki bir şeylerin çözümü sahip olduklarımızda gizlidir. Tek yapmamız gereken de hatırlamaktır.

Hatırlarsak yeniden her şeyle baş etme gücümüzü kazanabiliriz. Yaşlı dünyamız neler atlattı şimdiye kadar.   Bu yılın zorluklarla mücadele gücünü bize yeniden hatırlatmasını umuyor, herkese sağlık dolu bir hayat diliyorum.