20 küsur yıl İzmir Adalet Sarayı’nda gazeteci olarak görev yapınca ister istemez, İzmir Barosu seçimleri de iki yılda bir de olsa hep haber gündemimiz de olan konu oldu.

Ekim ayında İzmir Barosu yeni bir seçime gidiyor.

Adaylar ise yeni değil.

Halen baro yönetimini elinde bulunduran Çağdaş Avukatlar Gurubu, mevcut baro başkanı Avukat Özkan Yücel ile Cumhuriyet Avukatlar Gurubu ise eski dönem Baro Başkan Yardımcılığı yapan, son seçimlerde ikiye bölünen Cumhuriyetçi Avukatlar Gurubu’nun büyük kısmının desteklediği Avukat Mustafa Çetin.

Diğer guruplarda kendilerini göstermek için aday göstereceklerdi ama seçimin gerçeği, seçim Çağdaş Avukatlar Gurubu ile Cumhuriyetçi Avukatlar Gurubu arasında geçecek.

Peki, ne olur?

Eski seçimlerin sonuç rakamlarına bakarsanız seçim günü büyük bir katılım eksikliği olmaz ise Cumhuriyet Avukatlar Gurubu seçimin kazanını olarak görünüyor.

En son seçimlerde ikiye bölünen gurup, 1720 ve 1258 oy aldı. Yani toplam oyu 3 bine yakın.

En son seçimlerin kazananı Çağdaş Avukatlar Gurubu’nun aldığı oy ise 1955, yani 2 bine yakın.

Aradaki fark binin üzerinde.

Yenilikçi Avukatlar Gurubu, İzmir Milliyetçi Avukatlar Gurubu’nun aday gösterip, göstermeyeceği, göstermezse kimi destekleyeceği ise malum, Cumhuriyetçi Avukatlar Gurubu.

Baro yönetimini elinde tutan gurubun, baroya yeni kayıt olmuş, stajını tamamlamış, baronun imkânlarından faydalanmış genç avukatlar üzerindeki etkisi Çağdaş Avukatlar Gurubu’na 300 ile 500 oy arasında bir katkı koyacaktır.

Ama bu katkı bile Cumhuriyetçi Avukatların muhtemel bulacağı rakam olan 3 bin rakamlarına ulaşmasına yetmeyecektir.

Yani İzmir Barosu’nda yönetim Ekim ayında değişmesi güçlü bir seçim olacak.

Peki Cumhuriyetçi Avukatlar Gurubu ile Çağdaş Avukatlar Gurubu arasında yönetimsel bir fark var mı diye soracaksanız, ona da yılların birikimiyle şöyle cevaplayayım.

Yönetimde Cumhuriyetçi Avukatlar Gurubu da olsa, Çağdaş Avukatlar Gurubu da olsa, ortak hedef her zaman Türkiye’nin mevcut iktidarı olacaktır.

Çünkü iki gurup da, mevcut iktidara muhalif durumda olanların içinde olduğu gurup.

Çağdaş Avukatlar Gurubu bir tık daha fazla sert ve ayrımcı.

Cumhuriyetçi Avukatlar Gurubu ise bir tık daha az sert ve bütünleştirici.

Aslında işin sonucuna bakarsanız, seçimlerin tek kazananın her zaman avukatlar olması gerekir. Ama maalesef öyle olmuyor.

Seçimin kazananı, kendi gurubundaki avukatlarla baronun yönetimini, komisyonlarını, çalışma sistemini kuruyor ve onun dışında kalanlar, yönetimsel tepkiler dışında hiçbir konuda söz ve yetki sahibi olamıyor.

Bu yüzden birçok avukat, seçimlerin nisbi temsil sistemini yani her gurubun kendi oy oranına göre yönetimde avukat bulundurabilmesini istiyor.

Onlara göre, farklı düşüncelerin varlığı hukukun, avukatın her zaman kazanması demektir.