Çok uzun süre oldu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le şöyle bir kahve tadında, çay vaktinde bir araya gelip, İzmir’i, İzmirliyi konuşmayalı.

Eskiden Başkan Soyer ile Seferihisar Belediye Başkanı iken çok sık görüşürdük. Seferihisar’ın küçüklüğünden daha büyük sorunları, çözümleri ve projeleri üzerine.

Başkan Soyer’in görev alanı da büyüdü, görev yeri de büyüdü. Düşündükleri çoğaldı, yapacakları çoğaldı, projeleri çoğaldı.

Doğal olarak da eskilerin tabiriyle kırk yılın başında bir araya gelebilmek bile hem bizim açımızdan, hem onun açısından büyük bir şans.

Başkan Soyer, İzmir ve İzmirlilerle ilgili çok güzel şeylere imza atacak projelerini küçük ayrıntılara girmeden konuşurken, iş yaparken, güzel şeyler yaparken gözlerinde var olan o heyecanı kaybetmediğini görmemek mümkün değil.

Seferihisar’dan getirdiği o çalışma şevki, insan sevgisi, üreten başkan olma azminden Başkan Soyer hiçbir şey kaybetmemiş.

Türkiye’nin üçüncü büyük şehrinin başında ama her şeyi düşünecek kadar, her şeye yetecek kadar da güçlü.

Aşkla İzmir diye girdiği seçimden aldığı oylarla İzmir Aşkını, İzmirlilerle olan aşkını daha da büyütmüş.

Çalışınca maddi ve manevi olarak insanın her şeyi artar ve büyür.

Başkan Soyer’de İzmir ve İzmirliler için çalışarak bu aşkı büyüttükçe, büyütmüş.

Özelinde konuştuğumuz İzmir’e dair projeleri beni de çok heyecanlandırdı.

Gelecek yıllarda çok farklı bir İzmir ve çok farklı yaşam süren İzmirliler göreceğimize dair ipuçlarını almamak mümkün değil.

Başkana konuk olmamız gazetecilik mesleğinden değil, daha çok bir araya gelip, karşılıklı oturup, abi kardeş sohbeti yapamamaktandı.

Sohbete doyduk, güzel şeyler düşünmeye ve konuşmaya doyduk.

Ayrılırken de, ‘Aşkla İzmir’ diyen Başkan Soyer’e ‘Aşkınız daha artsın’ dileğinde bulunduk.

Çay için teşekkürler Başkanım!