Daha önce de birkaç defa, değişik tarihlerde köşemde ‘Çalışan Folkart, Kazandıran Folkart’,  ‘Urla Folkart’la Zenginleşiyor’ başlıklı iki yazımı kaleme almıştım. 

Bir İzmirli olarak, bir gazeteci olarak yazmak zorunda olduğumdan değil, yazma gereği duyduğumdan.
Folkart’ın İzmir’e, İzmirlilere kazandırdığının farkına varılması için.

Hani bazen deriz ya, İzmir ekonomisi, İzmir’in markası, İzmir’in sosyal, kültürel zenginliği.

İşte Folkart’ta bütün bu dediklerimize artı bir kazandıran İzmir’in markası.

Bunu sadece biz gazeteciler mi görüyoruz, yazıyoruz diye düşündüğüm zamanlar olmadı da değil.

Hadi yazmak bizden ama görmek sadece bizden olmasa gerek.

Nitekim Türkiye’de bir İtibar Akademisi kurulmuş. 

Bu akademiye, Yıldız Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi’nden öğretim görevlileri, akademisyen üye olmuş.

Türkiye İtibar Endeksli Araştırması yapan bu akademisyenler, bizim gördüğümüzü ve yazdığımızı, görenleri görüp de gıpta ile baktığı Folkart’ı da görmüşler.

Folkart’ı ‘En İtibarlı Markalar’ arasına almışlar.

İzmir adına, İzmirliler adına ve tabi ki bütün Folkart çalışanları adına ne gurur verici bir sonuç.

İzmir’in ve İzmirlinin çalışmak ve marka olmak konusunda ne kadar iddialı olduğunu, ne kadar ileri görüşlü ve çalışma azmi içinde olduğunu gösteren bir araştırma sonucu.

Folkart’ın örnekliğinin tescil edildiği bu durumda, İzmirli bütün firmalara düşen görev de İzmir’e yakışır itibarlı bir marka olma yolunda emin adımlarla yürümek.

İzmir’i sadece gezilecek bir sahil şehri olarak görenlere inat İzmir’in ekonomisinin gücünü, markasının güvenirliğini gösterebilmek, İzmir’in, İzmirlinin geleceğidir.

Bu yönden her zaman artılar koyan. Türkiye’nin en itibarlı markası Folkart’ı yaratan işçisinden, yöneticisine kadar herkesin emeğini sağlık.

Teşekkürler Mesut Sancak.

Saygılar FOLKART!