Zaman zaman siyaset yazıları yazdığımda, olumlu tepkiler kadar olumsuz tepkiler de alır oldum.Bazen haddini aşanların, ‘Sen de mi?’, ‘Niye onu yazıyorsun?’ diye başlayan yorumlarını okuyunca siyasete zaman zaman değil, daha sık zaman ayırmam gerektiğini düşündüm.Daha önce kaleme aldığım siyaset yazılarımı okuyanlar bilir, ben bilindik siyaset yazarlarından değilim.

Ben siyaseti değil,  daha çok siyaseti yapanın, siyaseti nasıl yaptığını, neden yaptığını ve başarılı olup, olmadığını değerlendirip kaleme almayı tercih ediyorum.

Haddime veya değil.

Değerlendiriyorum ve yazıyorum.
…İzmir ve siyaset dendiğinde aklıma ilk gelenlerden birisidir Mahmut Atilla Kaya.
 

AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya.

İzmir Barosu Avukatı Mahmut Atilla Kaya.

Bir ilçeye, bir mahalleye, bir köye, bir beldeye gittiğinde, beklendiği yere kadar arabasıyla gitmeyen, arabasından çok uzakta inmeyi, sokaklarda yürümeyi ve insanlarla selamlaşıp, hasbihal yapmayı tercih eden İzmirli Mahmut Atilla Kaya.AK Parti içinde olsun, olmasın, bütün İzmirlilerin sorunlarını dinlemeye özen gösteren, dinlemek için ayrıca ofis açan, ‘Telefonum bu, randevu alıp gelebilirsiniz’ diyen vatandaş Mahmut Atilla Kaya.

Her hafta sonu, meclis tatildeyken yaşadığı ve milletvekili seçildiği İzmir’e gelmeyi tercih eden, her ilçeye, her gidişinde ayrı bir ziyaret ve sohbet programı yapan siyasetçi Mahmut Atilla Kaya.Bunlar övgü değil,  AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın gerçekleri.Görmemek için ya kör olmak gerekir, ya da rakip partilerden birinde siyaset yapıyor ve onunla yarışıyor olmak gerekir.Geçtiğimiz günlerde bir toplantıda Mahmut Atilla Kaya’ya denk geldim.

Toplantıya katılan vatandaşlara yönelik konuşmasını dinledim.

O an, sadece insan ve şehir ilişkilerine değil, siyasi konuşmasını da geliştirmiş ve zenginleştirmiş siyasetçi Mahmut Atilla Kaya’yı gördüm.

Sadece Kaya’yı değil, İzmir’in daha çok sayıda Mahmut Atilla Kaya’lara ihtiyacı olduğunu da hem gördüm, hem fark ettim.