Ali EYCE
Modern yörükler 'Tiny house!'
Son yıllarda Avrupa’da patlama yapan ve yavaş yavaş da Türkiye’de, özellikle de sahil kesimlerine yakın araziler üzerinde sayısı iyice artan bir yaşam biçimi ortaya çıktı.
Bir bakıma eskinin yörükleri gibi, göçebe bir yaşantının, göçemeyen tarzı.
Tiny House!
Toplumun bildiği adıyla, tekerlekli, az masraflı, çevreye az zarar veren mimari yaşama biçimi.
Göçebe yaşamayı sevenler için, doğayla baş başa yaşamayı sevenler için oldukça rağbet gören tekerlekli bir yapılaşma.
Bir varmış, bir yokmuş, ama varmış, ama yokmuş mimarisi.
Tiny House’ların en büyük toplumsal tehlikesi ise tarım arazilerinin üzerine konuşlanmaları.
Tarım alanı olan yerleri çok düşük fiyatla ve hisseli satışlarla alan vatandaşlar, çitte çevreledikleri alanın ortasına Tiny House koyup, kendilerine küçük bir çiftlik hayatı kurabilmeyi hedefliyorlar.
Amaç, sakin bir yaşantı, doğayla yaşantı, doğanın içinde yaşantı, canın sıkıldığında kaçıp dinlenebileceğin bir yaşantı.
İnsanlar için Tiny House cazibeli, 'olması iyi olur' mantığıyla gelince de doğal olarak özellikle de sahil kesimlerine yakın olan köylerin tarım yapılan veya yapılamayan, arsa vasfı taşıyan alanları da piyasanın en çok alış-satış yapılan alanları oldu.
Gayrimenkul danışmanları, köylerdeki yerlerde büyük büyük alanları insanların elinden düşük fiyata alıp, kendi düşüncesine göre tel çitlerle 250-500 metrekarelik alanları çevreleyip, içerisine elektrik ve suyu da getirmeyi başarıp, Tiny House meraklılarına satarak büyük paralar kazanmayı hedefliyorlar.
Tiny House'un, yani tekerlekli evlerin, arsalarına geldiği vatandaşlar ise hem yazlık hem kışlık hem sabit, hem taşınabilir, hem villa, hem çiftli evi gibi bir çok şeye aynı anda sahip olmanın mutluluğunu yaşıyorlar.
Tiny House’ların temelinde de kabalık şehir psikolojisinden kaçış, sorunlardan kaçış, sakin yaşayış ve doğayla baş başa kalma dürtüsü var.
Tarım yapılamayan arsalarda, bu ticaretin yapılmasında kişilerin psikolojik olarak rahatlaması, çevreye az zarar vermesi ve daha küçük alanlarda daha büyük dünyalar yaratmalarının toplumsal olarak hiçbir sakıncası yok.
Neticede Tiny House dediğiniz tekerlekli, taşınabilir, yerinde kalıcı bir mimari yapı değil.
Ancak işin ucu tarım yapılabilen alanlara giriyorsa, insanlar gıda üretmesi gereken toprak üzerinde psikolojisini düzeltemeye çalışırsa işte buna yaşam hakkının en temel taşı olan gıda bulma hakkı adına itiraz edilmesi, gereğinin yapılması, yapılmaması için de mücadele edilmesi gerekir.
Tiny House dediğimiz şey yenilmiyor sonuçta!
Vesselam!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.