İstanbul’da öldürülen Mimar Başak Cengiz… yıllarca okuyup üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulmak için uğraşıyorsunuz. Ardından her şeyi yoluna koyup hayatınızı kolaylaştıracak bir adım atmak için evlenmeyi düşünüyorsunuz. İşte tam bu sırada nedenini halen anlamadığım bir şekilde bir erkeğin zihninde saplantı haline geliyorsunuz. Burada kadının hiçbir suçu yokken hedef haline geliyor. Lütfen bunun bir erkeğin başına geldiğini yada gelebileceğini düşünün. Üstelik ölüm şekli ise hayli iğrenç, bir samuray kılıcı ile sokak ortasında hayatınız sona eriyor.

Eğer size bir insanın hayatını senaryo olarak yazmanız istense idi eminim kimse böyle bir sonu kaleme alamazdı. Düşünemediğimiz akla gelmeyecek bir son, maalesef Başak Cengiz’in kaderine yazılmış.
Bir başka kadın Neslihan Batur. Evli bir erkeğin gönül ilişkisi kurduğu talihsiz bir birliktelik. Habip Başar isimli bir erkek sözüm ona, kadını kıskandığı için öldürdüğünü itiraf etmiş. Neresinden tutarsanız elinizde kalacak bir olaylar silsilesi. Adam ve kadın ayrı ayrı başka insanlarla evliler. İkisinin de yapması gereken normal bir şekilde eşlerinden boşanarak yeni hayatlarına merhaba demek. Diğer tüm insanların yaptığı gibi. Ama Türkiye’de bu mümkün değil. Ya insanlar eski eşlerini bırakamıyor yada bunun çok anormal bir durum olduğunu düşünüyor.

Halbuki evlenmek kadar boşanmak da gayet normal. Fakat çevrenin tepkisinden çekindiklerinden dolayı bunu ne konuşmayı nede dillendirmeyi uygun görmüyorlar. Ama hayat devam ederken yeni insanlarla tanışmayı ve gönül eylendirmeyi nedense kendilerine uygun buluyorlar. Durum böyle olunca ortalık biraz karışıyor haliyle. Yani hem evliliğin hemde başka kadınlarla flört etmenin bir arada yürümeyeceği gayet ortada iken bunda ısrarcı olmaları sonucunda maalesef cinayetler yada başka kötü sonuçlar kaçınılmaz oluyor.

İşte Neslihan Batur böyle bir dramın sonucu hayatına son verildi. Katil onu elleriyle boğarak çalıştığı işyerindeki su kuyusuna atmış. Katıldığı bir tv programında ise benim günahımı almayın evliliğim sizin yüzünden yıkıldı gibi kelimeler etmiş. Bu nasıl bir vicdansızlık anlamak mümkün değil. Hem ona yıllarını vermiş kadını aldatmak hem de bunun sorumlusu olarak toplumu hedef göstermek. Üstelik bunu bir katil olarak söylüyor. Cümleleri yan yana yazdığımda gerçekten anlamak mümkün değil.

Sadece geçtiğimiz temmuz ayında 20 kadın tercihleri yüzünden hayatlarına son verildi. Bu insanlığın gördüğü en büyük haksızlık bence. Neden biz erkekler tercihlerimiz istediğimiz gibi olmadığında karşımızdaki kadının hayatına son veriyoruz. Yada neden bir kadın istediğini alamadığı zaman karşısındaki erkeğin canını almak zorunda kalmıyor. Kadınlar her zaman kaderine razı olmak zorunda iken biz erkekler maalesef bunu bir gurur meselesi haline getiriyoruz. Sanırım daha uzun yıllar boyunca bu kompleksten kurtulamayacağız.

Aynı ay içerisinde 12 kadının ölümü şüpheli görülmüş. Yani henüz katilleri belli olmayan 12 kadın daha var. Ne kadar çok yazarsak yazalım yada ne kadar çok üzerinde konuşursak konuşalım. Bunların önüne ne yazık ki geçemeyeceğiz. Yine bir yerlerde bir kadın sevgilisinden ayrılmak için ya boğulacak yada bir samuray kılıcı ile hayata veda edecek. Yine bir çok filme konu olacak yada bir çok kitapta isimleri yazılıp hikayeleri anlatılacak.

Dünya herkese yetecek kadar büyük. Her erkeğin ve kadının aklına, gönlüne göre birileri mutlaka vardır. Birsini istemiyorsanız bunu karşınızdakine söyleyin. Yada birisi sizi istemiyorsa hikayenizi daha fazla uzatmayın. Ve kendinize yeni bir yol çizin. Ama ne yaparsanız yapın bir cana kıymayın. Kendinize karşınızdakine ve geride kalacak çocuklara bu kötülüğü yapmayın. Mutlu olmak için yapmanız gereken en önemli şey ilk önce kendinizi sevin. Kendini seven bir insan sadece kendine muhtaçtır. ve kendiniz sizi asla aldatmaz. Bunu unutmayın..

Lütfen kadın cinayetlerine DUR diyelim..

Çok Gezin, Çok Okuyun ve Çok Sorun