Seçki- 2

İnceden inceye inen gecenin ağzı dili bağlı

Çın çın öten sessizlik, iner merdivenleri

Uzun bir insan gölgesi yorgunluğa bürünmüş

Kapı gıcırtısında titriyordu  mum ışığı

Uykularına kelepçe vurulmuş  odalarda Tanrıya ihanet edildi..

Beyaz çarşaflarda kanayan sesler, rüzgarlara tükürdü..

Büyüdü büyüdü gece,

Kör bir çığlık, parçalarını söndürdü heceden heceden..

Sahipsiz ayak izlerin kedersizliginde, kıblesiz dualara hu' lar çekildi.

ihanetin mührü paslanmıştı  anadan üryan gözbebeklerinde..

Kavgası mübarekti şafakların

Bir kuşun kanatlarında saklıydı soluğun

Oysa

Uzayıp giden gölgene dokunmak yasaktı

Sesin kadar..

Ve ben de sana,

Hu ' lar çekiyordum, Zerdüşt  ateşlerinde

Çoğalıyordu katran karası geceler

Göz bebeklerinin  siyahı küçülüyordu ellerimde,

En uzağındaki yıldızlar  kadar..

Neden sonra,

Yüzünün yarısı bozuk bir plak gibi karşımda dönüp duruyordu.

Bir diğer yarısı frekansını bulamayan radyo gibi istasyon istasyon geziyordu...

Ve sen,

Bir baltaya sap olamamış, bütünlemeye kalmış liseli bir genç,

Aklını gezdiren fikrini seviştiren Beyoğlu'nun karanlık sokaklarında kırmızı rujuyla ince topuk ayakkabıları , fileli çoraplariyla hayata parmak atan bir fahişe,

Bir Anayurt otelinde, kapı deliklerinden geçen, bir Zebercettin...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum