Ali EYCE
Turist yerli tarife yabancı!
Eğitim şart dediğimiz bir Türkiye'de, eğitimsiziliğin, eğitime olan katkısızılığın nedenlerini seminerlerde, sempozyumlarda, konferanslarda tartışıp duralım.
Tartışıp, kafamıza göre de çözüm üretip duralım.
Asıl eğitimsizliğin nedenini göremeden, bilemeden.
Her zaman gittiğiniz bir magazaya girdiğinizde, size yerli, tanıdık, her daim müşteri ilgisi gösterirler. Hatta bu ilgi o kadar büyür ki, yabancıya böyle, sen yerlisin, tanıdığımızsın derler bir parça da fiyatta indirim yaparlar.
Bunu sadece bir mağaza için değil, esnaflığı bilen, ticareti bilen, her daim müşteri kıymetini bilen, yerli müşteri kıymetini bilen ve onu kaybetmek istemeyen, kendi kazanırken onun da kazanmasını isteyen herkes yapar.
Konuyu eğitimden alıp, yerli ve yabancıdan girip, esnaflığa ve ticarete kadar getirdiğime göre asıl konuya bu kadar dolaylamadan sonra giriş yapabilirim.
Selçuk'ta Efes Antik Kenti var. Turizm Bakanlığı tarafından yerli, yabancı turistlere ören yeri, tarih görülmesi gereken yer olarak düzenlenmiş tarihi kent. Yaklaşık 4 km genişliğindeki bir alan sahip Türkiye Cumhuriyeti'nin en değerli antik kentlerinden birisi.
Her yıl milyonlarca yerli, yabancı turist buraya gelir, buraları gezer. Bir zamanlar denize kıyısı olan, denizin dibinde olan Efes Antik Kenti'deki o tarihi yapılırı görüp, Anadolu'nun tarihi zenginliğini gezerek, görerek yaşar. Tarihi bilgisi artar. Kıymetli tarihi coğrafyanın içinde olduğunu hisseder.
Yabancı turist, ülkemize geldiğinde, burayı gezmek ve görmek istediğinde doğal olarak bunun bedelini ödüyor. Antik kenti korumanın ve kollamanın bir gideri var, doğal olarak bir bedeli de buradan çıkarılır.
İşte bu bedel, yabancı turiste kişi başı10 Amerikan Doları, yerli turiste ise kişi başı 60 Türk Lirası
Yani para birimi değiştiği için, ülke kimliğiniz değiştiği için bize yabancının ödediğinden 6 katı daha fazla.
Bir başka deyişle elin İngilizi, elin Almanı, elin Amerikalısı, elin vs, buraya girerken kişi başı 10 Amerikan Doları ödüyor,
El olmayan Eskişehirli, el olmayan Artvinli, el olmayan Konyalı, el olmayan İzmirli vs, buraya girerken kişi başı 60 Türk Lirası ödüyor.
Gözümle gördüğüm ve kulağımla duyduğum Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir ailenin, Efes Antik Kente giriş gişeleri önündeki diyaloğu aynen şöyle:.
Öğrenci kız, 'Girelim mi baba?' diyor
Öğrenci kızın babası, 'Girelim ama sadece sen gir veya annenle gir. Hepimiz girersek, 240 Türk Lirası. Ben kardeşinle, burada sizi bekleriz' diyor.
Kardeşini ve babasını orada bırakmak istemeyen öğrenci kız, 'O zaman ben de girmiyorum' diyor ve aile orada Efes Antik Kenti'ne girişte, sıraya girmiş yabancı turistlerin bilet almalarını sessizlik içinde, düşünerek takip ediyorlar.
Sonuç : El dediklerimizin parası bizim paramızdan güçlü olduğu için parasını ödüyor, giriyor, geziyor, görüyor ve kültürünü, bilgisini arttırıyor. Bizden dediklerimiz kur farkından 6 katı fazla ücreti doğal olarak ailecek ödemeyemedikleri için, Efes Antik Kent'nin kapısından gerisin, geriye dönüyor.
Elin, 10 yaşındaki Almanı, İngilizi, Fransızı vs öğrencisi, binlerce km öteden elip ülkemizde tarih kültürünü gezerek, görerek, bilerek atttırıyor.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan öğrenciye, kendi ülkesinde, kendi topraklarındaki bu tarihi yapıları çaresizlik içinde kitaplardan, televizyonlardan seyretmek düşüyor.
Kapalı salonlarda 'Eğitim şart' demek kolay!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.