Banu Pirinçcioğlu
TUZAK YOLLAR
Bugün tüm yazımı belediyemize ithaf ediyorum. Karşıyaka belediyesi olabilir, İzmir büyükşehir belediyesi olabilir. Sorumlu kimse, hangi belediyemiz ise ona ithaf ediyorum.
Ayağımı sakatlayan belediye kimse bilgi versin rica ederim.
Ben düz yolda yürüdüğümü sanıyorken mayın döşemiş gibi bozuk kaldırım taşları döşeyen belediye kimse bilmek istiyorum.
Resimlerini göreceğiniz yer Karşıyaka Atakent sitesinin önündeki yol. Düz, dümdüz bir yol. Yani öyle olduğunu sanıyorsunuz. Araya serpiştirilmiş ufak tefek tuzakları saymazsanız yol düz.
Uçurumun kenarında yürür gibi dikkatle bakmıyorsunuz yere. Ama bakmanız gerekiyor. Yoksa benim gibi on metre uçabilirsiniz.
Ayağımın bu minik gizli tuzağa takılması ve ordan kurtulamaması sonucunda uçarak düştüm maalesef. Neyse ki kafamı gözümü kırmadım. Ancak ayağım ciddi yaralandı.
Acımdan yerden zor kalktım. Sağ olsunlar, uçuşumu gören arabalar yavaşlayıp yardım ister miyim diye sordular.
Kendime gelince geri gidip baktım, ben neye takıldım diye.
İşte bu resimde gördüğünüz, veya göremediğiniz çıkıntıya takılmışım. Dikkat ederseniz bu tuzaklı taşın hemen yanında sarı renkli, körler için yapılan yürüme yolu var. Nasıl ironik değil mi?
Dikkatlice bakarsanız, o sarı yol da parçalı. Dümdüz kaymak gibi olması gereken yolda tümsek var. Sanırım bu yol, olmuş olması için yapılan işlerden biri. Kullanılsın diye değil de, yaptık, var demek için.
Kapatın gözünüzü, sıkı sıkı bağlayın, alın elinize bir baston yürüyün bakalım. Kafanızı kırmazsanız ödül vereceğim. Cesareti olan varsa denesin.
Bu kadar canım yanınca, yol boyu yerleri inceledim. Fotoğraflar çektim. Yollarımız yol değil, düşmana tuzak.
Yaşlılar, sakatlar yürümesin mi?
Körler sadece güvenli çimenlerde mi gezsin?
Biliyorsunuz değil mi, başıma gelen bu olayı herhangi bir medeni ülkede yaşasam dava açar epey de tazminat alırdım.
Çünkü ben taşa takılıp düşmedim. Belediyenin çok kötü yaptığı yol yüzünden düştüm. Yamalı yol mu olur? Ayrıca ne hakkınız var yarım yamalak yaptığınız iş yüzünden beni sakatlamaya?
Benim gibi babam da bir ay kadar önce bozuk yol yüzünden düşüp dizini parçaladı.
Heryere durmadan parklar, yeşiller, bisiklet yolları yapmaktan normal yürüyüş yollarını unutmuşsunuz ne yazık ki. Düştüğüm yerin hemen 100 metre kadar ilerisinde bir sene yapımı süren horizon destekli peynircioğlu deresi parkı var. Orası Singapur, düştüğüm yer Hindistan.
Bir yere yağdırıp öteki yere üvey evlat gibi davranmak neden?
Bir yeri süsleyip püsleyip, allayıp pullamak, arka sokağın canına okumak. Birinci kordon güzel görünsün de onun iki arka sokağı da İzmir değil mi?
Ayrıca önce güzellik diye bir derdimiz yok bizim. Önce güvenlik önce temizlik. Bu ikisi olunca zaten güzellik ardından gelir, tasalanmayın. İzmir sahil şeridinden, janjanlı parklardan caddelerden ibaret değil. İzmir'in sokakları var, bilmem farkında mısınız?
Parklarla sahil süsüyle ilgilenmeyi bırakıp lütfen şu yollara bakın.
Binlerce sokak var, hangisine bakacağınızı nasıl bakacağınızı siz organize edeceksiniz. Gerekirse her bölgede gönüllü kişiler görevlendirirsiniz. Her bir sokağın yolun eksiği derdini size aktarır. Siz de gerekeni yaparsınız. Ben olsam aynen böyle yapardım. Çok basit aslında bunu organize etmek. İstemek gerek.
Zahmet olmazsa bu işe hemen el atın ve kafa göz yarmadan sokaklarımızda yürüyelim.
Alsancak Bostanlı arasında gidip gelecek sürat motorları istemiyoruz. Düz ve tuzaksız yollar istiyoruz.