Merhaba Medya Ege'nin değerli okuyucuları! 

Bugünkü yazımda sizlere anne olan kadınların başarısından bahsetmek istedim. Bizzat gözlemlediğim ve yaşadığım konuları anlatarak anne kadınların fedakarlığının gözardı edilmemesi gerektiğini düşündüm. 

Bu resim kadını mükemmel ve olduğu gibi - gerçek hali ile anlatmış. Kadın hayatın tüm anında hep bir koşturma içerisindedir.

Çocuk doğuma,
Çocuk büyütme,
Çocuk yetiştirme,
Ev işleri,
Çalışma hayatı,
Aile ilgisi,
Her daim gelişme süresi, 
Özgüven, 
Fedakarlık...

Ve daha birçok şey kadının hayatında kural şeklini almış algılardır.

Bunların yanı sıra kadın, kucağında bir çocuk taşıyor hep. Küçük iken fiziksel, büyüdükçe manevi bir taşıma bu. 

Bir hikaye anlatayım. Gerçek hayattan alıntıdır.

Birgün özel bir törene katılmıştım. Küçük çocuğum olduğu için heryere kızımla beraber gidiyordum. Hâlâ öyle. Bu törene de kızımla katılmıştım. O zaman kızım üç yaşında idi. Akıllı ve uslu bir çocuktur kızım. Hiç üzmez, yormaz beni. Bu da benim şansım sanırım.

Katıldığım törende konuşmacı idim. Yani kürsüye çıkıp konuşma yapacaktım. Kızım da diğer konuşmacıların oturduğu masada benimle beraber yanımda oturmuştu. Ben kürsüye çıkıp konuşmamı yaptım. Sonra resim çekinme zamanı geldi. Konuşmacılardan biri dedi ki karede çocuk yer almasın. Yüksek mevkilerden resimlere bakılacak, çocukla geldiğini görmesinler.

Bilakis çocuğumla geldiğimi görsünler dedim. Bu ülkede kadınların bu kadar güçlü olduğunu bilsinler, küçük çocukla böylesine önemli bir törene katıldığım için beni takdir etmeleri gerekiyor dedim. Ve o karede kızım da güzel bir poz vererek yer aldı.

Biz kadınlar kucağımızda çocuk, elimizde kağıt kalem ile işlerimizin üstesinden geldik, geliyoruz. Biz kadınlar bir elimizde biberon, diğerinde defter tutarak notlarımızı aldık.

Biz kadınlar böyle zorluklarla savaşarak zirveye ulaştık.

Çünkü biz kadınlar çok güçlüyüz, sizin tahmin edemeyeceğiniz kadar çok... Ve bu gücün, cesaretin gözardı edilmesine müsaade etmeyeceğiz.