Ali EYCE
YAPAY ZEKA ZEKÂMIZI ZORLUYOR!
Teknoloji gelişiyor, dünya değişiyor ve doğal olarak da insanlar da değişiyor.
Hem refleks olarak, hem hareket olarak, hem de psikolojik olarak.
Yapay zekânın hayatımızın her alanında yer almasıyla birlikte, zekâmızda da biraz gerileme oldu sanki.
En çok görüştüğümüz insanın adını unutmasak da, ona ulaşabileceğimiz telefon numarasını sorsalar söylemeyeyiz.
Çünkü yapay zeka var ve onu bize ‘Sen düşünme, aklında tutma, ben düşünür, tutarım’ diyerek veriyor.
Şimdiler de ise sen zahmet etme servisleri çoğalmaya başladı.
Tıpkı bizim gazetecilik mesleğinde olduğu gibi.
Yıllar yıllar önce sabah kalkardınız, kahvaltı için fırına giderdiniz, sonra dönüş yolunda bir markete uğrayıp, gazetenizi alırdınız.
Dünyada ne olup, bittiğini, nelerin olacağını öğrenmek ve bilmek için.
Şimdi ise elimizdeki küçük cep telefonuyla o zahmeti yapmıyorsunuz, hatta yataktaki başınızı kaldırmadan her şeyi ayaklarınızı kımıldatmadan sadece parmaklarınızı oynatarak öğreniyor ve biliyorsunuz.
Yeni trend ise getirler, götürler, yedirler ve giydiler servislerinde.
Oturduğunuz yerde canınızı çektiğini yiyeceğin kapınıza gelmesi 30 dakika, beğendiğiniz eşyayı almanız en fazla iki gün.
Tek yapmanız da parmağınızın ucuyla, gözünüzün ucunu hareket ettirebilmek.
Dünkü yazında da yazmıştım, AR-GE servislerinde yapılan bütün araştırmalar insanların sevmeleri ve tembellikleri üzerine araştırılıyor ve geliştiriliyor.
Şimdilik bedenimizin üst kısımlarını zorlamayan, daha doğrusu zorlanmaması için bütün her şey yapılıyor.
Korkarım yakın zamanda bedenimizin alt kısmına da bu yapay zeka girecek.
Artık, ne kadar rahat lavobaya gideriz, ne kadar rahat yıkanırız, ne kadar rahat cinsel ilişkiler içinde oluruz bilemiyorum.
Yapay zekâ bu, doğal zekâmızı çok ama çok zorluyor.
Yapay dünyaya doğru!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.