Bazen şu göğün altında yaşamak zaman zaman sizlere de bir eziyet oluyor mu?
Oluyor , diyenleri duyuyor gibiyim ama yine de
kıstırılmış hayatlarımızı  çok  da seviyoruz..
Niye sevmeyelim ki değil mi ama?
Tabi ya sıcacık evlerimizde yediğimiz önümüzde yemedigimiz arkamızda , teknoloji gırıla gidiyor..
Aç istediğin filmi izle ,git markete canın ne çekiyorsa doldur sepete..
İki haber izle , bağımlısı olduğumuz sosyal medyada yazılanları  okumaya da gerek yok zaten  ,  kim ne yazmış niye yazmış ne gerek var okumaya yeter ki sana kimse kırılmasın  sen asli görevini yap beğeni tuşuna bas..
Sonra şu olmadı bu olmadı , kolayından da sızlan.
Aklımıza  şu hiç  gelmiyor değil mi veya gelmesine izin vermiyoruz ,resetlenme halleri , bizim dışımızda hayatın neyi var neyi yok ,neleri eksiliyor neyi artıyor?
Açlık, yokluk,aşk , insanlık var mı yok mu bilen yok..
Çünkü biz sıcak evlerimizde rahatız..
Kim öldü , niye öldü ,ne zaman öldü ,ne gerek var bunlarla kafayı yormaya veya can sıkmaya..
Yaşa gitsin..
Açlığı yaşayan değilsin zaten , insanlığı da bilen sensin ..
Her giden de nasılsa babasının kesesinden gidiyor , senden de gitmiyor...
Eee daha ne isteriz ki..
Aslında
Şikayet ettiğimiz o hayatları çok seviyoruz çok....
Hele ki bugünlerde kapıları  iyice kapatıp daha çok seviyoruz ..
Corona bahane bencillik şahane..