Pınar Yeşiltay Sevim
ZİHNİN GİZLİ YAŞAMI
Bazen hayat karşınıza okuyan, araştıran, sorgulayan ve paylaşan insanları çıkarır. Akşam postama düşen bir ileti ile, paylaşımları bana her zaman ilham olmuş Psikoterapist Yazar Fatih Pulat hocamdan okuduklarının özeti, süzgecinden geçen aşağıdan notları keyifle ve ilgi ile okuyunca sizlerle de paylaşmak istedim.
Fatih Pulat farklı ve anlamlı paylaşımları ile özellikle instagramda ilham aldığım isimlerin başında geliyor. Bu günkü yazıya konu olan notlar da hocamın kaleminden “Zihnin Gizli Yaşamı” (Yazar: Mariano Sigman) kitabının özeti niteliğinde. Kitapta özellikle bebeklerle /çocuklarla yapılan araştırma ve inceleme sonuçları paylaşılmış ve aslında doğan her bir bebeğin daha doğuştan itibaren verdiği kararlar irdelenmiş.
Karar Bilimine giriş niteliğinde keyifle okumanız ve faydalanmanız dileğiyle:
1 yaşındaki çocuk annesinin kucağında otururken bir kutu ile aktör giriyor içeri, aktör elleri boşken kutunun üstündeki düğmeye kafası ile basıyor ve ışıklar falan çıkarak çocuk için eğlenceli bir ses çıkıyor. Aktör gidiyor sonra, çocuk kutunun başına gidiyor ve o da kafasıyla düğmeye dokunuyor. Deneyin ikinci aşamasında ise elleri poşetli halde geliyor bir aktör, o da düğmeye kafası ile basıyor. Ayrılıyor odadan bu sefer bebek gidiyor eliyle basıyor. Araştırmada şunu buluyorlar, bebek ilkinde elleri bile boşken alnıyla basıyorsa düğmeye böyle olması gerektiğine dair çıkarım yapıyor, ikincisinde ise elleri dolu olduğu için eliyle basamadığına dair bir akıl yürütme sergileyerek lleri ile basıyor.
• Altı aylık bebeklere bir kuklashow izlettiriyorlar. Üç tane kukla var. Üçgen, daire, kare. Üçgen bir dağa tırmanıyor, kare tırmanırken onu alıp aşağıya atıyor, daire ise yerden kaldırıp yardım ediyor gösteride ve ardından bebeklerden üç figürden birini seçmeleri isteniyor. 28 bebekten 26 sı yardım eden daireyi seçiyor. Video izlerken de kayıt alınıyor ve bir uzman jest ve mimikleri inceliyor, uzman sadece jest ve mimikler bakarak, yardım edene mi engel olana mı bebeğin yöneleceğini tahmin edebiliyor. Araştırmadan çıkan sonuç şu: henüz emekleme, yürüme veya konuşma çağına gelmemiş altı aylık bebekler daha nasıl oturup kaşıkla yemek yiyeceklerini tam keşfetmemişken, seçimleri, jest mimikleri incelenerek çıkarsandığı üzere, niyetleri, arzuları, iyiliği ve kötülüğü tanıyabilmektedir. Ahlaksal bir gelişim söz konusudur.
Seçimlerimiz bizi belirler.
• Şu problemi düşünün: Bir çantada 10.000 top vardır. İçinden ilk aldığınız kırmızı çıkar, bir tane daha alırsınız, o da kırmızıdır. Üçüncü ve dördüncü toplar da kırmızıdır. Beşinci top ne renk olacaktır? Elbette, kırmızı. Bu sonuca olan güvenimiz istatistiksel olasılığı kat kat aşar. Çantada daha 9.969 top vardır. Woody Allen'ın dediği gibi, "Özgüven,
problemi anlamanızdan önce sahip olduğunuz şeydir." Bir yere kadar, özgüven bilgisizliktir.
• Bir kişiye ilişkin ahlaki beklenti ile o kişinin eylemi arasında bir uyumsuzluk olduğunda, beyin görmezlikten gelir. Kaudat çekirdeği etkinleşmez, dopamin devreleri kapanır ve öğrenme olmaz.
• Eğer bir oyuncu cömertçe paylaştırırsa, diğeri Gittikçe daha Cömert hale gelir. tersi de doğrudur; biri Cömert değilse, diğeri de gittikçe bencilleşen bir şekilde pay eder.
• Yeni doğan bebeklerin bakışları çoğu zaman uzaklara dalmış ve gerçeklikten kopukmuş gibi görünür, aslında çocukların zihin yaşamı zengin ve sofistikedir.
• Meltzoff Deneyi: Biri pürüzsüz ve yuvarlak diğeri yumrulu olan iki emzik arasından tamamen karanlık bir ortamda biri bir bebeğe verilmiştir. Daha sonra emzikler masaya konulmuş ve ışıklar açılmıştır. Bebekler emdikleri emziğe daha fazla bakmışlar ve bu da emzikleri tanıdıklarının bir göstergesi olarak kabul edilmiştir.
Bir günlük bebekler sayıca çokluk kavramına sahip oldukları görülmüştür.
• Bir çocuğun ne düşündüğünü anlamanın genellikle en etkili yolu bakışlarını gözlemlemektir.
• Bebeklerin çoğu zaman bildiklerini kullanamamasının nedeni ifade edebilmeyi öğrenememiş olmalarıdır.
• Sözcüklerin müziğini saptayan doğal mekanizmayı ve dilin tonlamasında tekrarlanan düzenlilikleri taklit edersek, daha kolay ve daha etkili şekilde dil öğrenebiliriz.
İki dil öğrenen kişilerin bilişsel becerileri çok daha iyidir.
• Bebekler kendilerinden farklı damak tadına sahip kuklaya zorluk yaşatan kuklaya sempati duymuştur.
"Aslında biz kararlar almıyoruz, kararlar bizi yaratıyor." - Jose Saramago
• Karar vermek biraz geleceği tahmin etmeye benzer, o yüzden de kesinlikten uzak olması kaçınılmazdır.
• Bireyin bir hata yapmadan birkaç saniye önce nabzı değişmektedir. Yani sayısız seçeneğin olduğu ve bizzat yaşamınki gibi bir karmaşıklığa sahip bir durumda kalp kötü bir kararın öncesinde panik yaşamaktadır. Eğer birey bunu fark edebilirse, kalbinin kendine söylediğini dinleyebilse, belki de hatalarının bir çoğundan kaçınabileceklerdir.
• Ergenliğin karakteristik özelliği, alın korteksinin nispeten gelişmemiş olmasından ötürü bazı dürtüleri yasaklama veya kontrol etme becerisinin gelişmemişliği, öte yandansa ödül merkezinin iyice gelişmiş olmasıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.